Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/50 E. 2022/1450 K. 16.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2022/1450
KARAR TARİHİ : 16.03.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 01.06.2021 gününde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı vekili Avukat … ile davacı vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davalı tarafından imâl edilerek sahaya sevk edilen galvanizli direklerin ağırlıklarının 16.08.2007 ve 05.01.2008 tarihli sözleşme hükümlerine, 28.08.2007 ve 06.02.2008 tarihli test raporları sonuçlarına, dava dışı Tedaş’ın teknik şartnamelerine ve birim fiyatlarına aykırı olduğunu, durumun dava dışı … Edaş … İl Müdürlüğü ve … Edaş … İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 22.01.2010 ve 19.02.2010 tarihli tutanaklarla belirlenerek, 18 nolu kesin hakedişte tartı farkları nedeniyle alacaktan kesinti yapıldığını, yapılan kesintinin 28.265,97 Euro kısmının davalının imâl ve teslim ettiği direklerden kaynaklandığını, bu nedenle davalının da kesintiden sorumlu olduğunu ileri sürerek, 28.265,97 Euro karşılığı 65.576,91 TL alacağın kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu direklerin siparişe, sözleşmeye, sözleşme eki teknik resimlere ve şartnamelere uygun olarak imâl edip davacıya teslim edildiğini, 16.08.2007 ve 05.01.2008 tarihli sipariş formlarında direklerin ağırlık değil adet üzerinden sipariş edildiğini, idare yetkililerinin katılımıyla yapılan testlerde direk ağırlığına yönelik bir test yapılmadığını, davacının iddia ettiği şekildeki ağırlık eksikliğinin ilk aşamada hesaplanabilecek miktarda olduğunu, davacının direkleri teslim aldıktan sonra itirazda bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03.02.2016 tarih, 2015/5304 Esas ve 2016/645 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda sözleşme konusu direklerdeki eksik ağırlığın 16.407 kg olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 65.543,13 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasında … Elektrik Şebekesi tesisinde kullanılacak direkler hakkında 16.08.2007 tarihli ve İzmir Elektrik Şebekesi tesisinde kullanılacak direkler hakkında 05.01.2008 tarihli “Sipariş Teyit Formu” başlıklı sözleşmeler imzalanmıştır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03.02.2016 tarih, 2015/5304 Esas ve 2016/645 Karar sayılı bozma ilâmında, davalının imâl ve teslim ettiği direklerin ağırlıklarının TEDAŞ birim fiyat ve analizlerindeki ağırlıkların altında kaldığı ve teknik şartname hükümlerine uygun olmadığı gerekçesiyle 18 nolu kesin hakedişte dava dışı iş sahibince davacı yüklenicinin alacağından yapılan kesintiden 28.08.2007 ve 06.02.2008 tarihli protokol hükümleri uyarınca davalının sorumlu olduğunu kabul ederek, davalının sorumlu olduğu kesinti miktarının bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla belirlenmesi gerektiğine emsal ilâmlar da gösterilerek işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilâmının gerekleri yerine getirilmemiş, davalı taşeronun sorumlu olduğu kesinti miktarını emsal ilâmlarda belirtilen şekilde hesap etmeyen bilirkişi kurulu ek raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı kararı uyarınca, mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyulmakla lehine olan taraf için usulî kazanılmış hak oluşacağından mahkemece bozma ilâmı uyarınca inceleme yapılması ve karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda usulî kazanılmış hakkın istisnaları söz konusu değildir.
O halde mahkemece yapılacak iş; dava dışı iş sahibince davacı yüklenicinin alacağından 18 nolu hakediş ile yapılan kesintiden davalının sorumlu olduğu kesinti miktarının bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03.02.2016 tarih, 2015/5304 Esas ve 2016/645 Karar sayılı bozma ilâmında işaret edilen hususlar da dikkate alınarak belirlemek ve sonucuna uygun hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
karara karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.