Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/4358 E. 2022/2196 K. 18.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4358
KARAR NO : 2022/2196
KARAR TARİHİ : 18.04.2022

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçilere icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince; taraflar arasındaki davanın 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5.maddeleri gereğince mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi, her iki taraf da tacir olmadığından ticari iş vasfında da bulunmadığı, davacı taraf rücuen tazminini talep ettiği ödemeler bakımından avans faizi talep etmiş olsa da davacı bakımından, davalıdan almış olduğu hizmetin mahiyeti ve aralarındaki hizmet sözleşmesinin içeriği dikkate alındığında avans faizine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin faizin türüne ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş ise de, taraflar arasındaki işin ticari iş mahiyetinde olduğu ve davacı tarafından ticari faiz talep edildiği dikkate alınarak kabule karar verilen miktar yönünden Avans faizine hükmedilmesi gerekirken alacağa yasal faiz uygulanması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş olmakla birlikte yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK’nın 370/2 maddesi uyarınca kararın aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/113 Esas, 2018/201 Karar sayılı kararının “HÜKÜM” bölümünün 1 no.lu bendinde geçen “yasal faizi” kelimesinin çıkarılarak yerine ”Avans faizi” kelimesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.