Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/3779 E. 2022/1273 K. 09.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3779
KARAR NO : 2022/1273
KARAR TARİHİ : 09.03.2022

Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı … (adli yardım talepli) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz eden taraflardan harç alınmasına yer olmadığına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 09.03.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafın davalı … hakkında açmış olduğu davanın reddine, davalı …’ndan talep etmiş olduğu 780.000 – TL’ nin yasal 18.1.2016 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasına, davalı … yönünden açılmış bulunan davanın reddine, davalı …’ndan talep etmiş olduğu davanın kısmen kabulü ile 780.000 – TL’ nin yasal 25.3.2016 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu aşamasında, davalı … vekili tarafından adli yardım talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince sunulan belgeler davalı …’ in mali aciz içinde bulunduğunu kanıtlamaya yeter nitelikte bulunmadığından 19.09.2018 tarihli ara kararı ile davalı …’ nın adli yardım talebinin HMK’ nın 337/2 maddesi gereğince itirazı kabil olmak üzere reddedildiği, karara karşı süresinde yapılan itiraz başvurusunun, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince incelenerek 23.11.2018 tarih ve 2018/2 D.İş-2018/3 K sayılı kararı ile davalının sunduğu evrakların 2011 yılına ait olduğu, davalının ödeme gücünden yoksun olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Yüksek Özel Daire Sayın Çoğunluğu, davalı …’in adli yardım talebini kabul ederek, temyiz incelemesi yapmış ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararını esastan onamıştır.
Yüksek Özel Daire Sayın Çoğunluğunun davalının adli yardım talebinin kabul edilip işin esasının incelenmesi yönündeki kararına katılmıyorum.
6100 sayılı HMK’ nın 334. maddesine göre;
‘’Madde 334 – (1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.*1*
(2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler.
(3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır. (*1* 30.04.2013 tarih ve 28633 S.R.G. de yayımlanan 11.04.2013 tarih ve 6459 sayılı Kanun’un 11.maddesi ile birinci fıkrada yer alan “haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak” ibaresi “taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması” şeklinde değiştirilmiştir).
Aynı kanunun 335. maddesine göre;
‘’Madde 335 – (1) Adli yardım kararı, ilgiliye, aşağıdaki hususları sağlar:
a) Yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet.
b) Yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet.
c) Dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin Devlet tarafından avans olarak ödenmesi.
ç) Davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini.
(2) Mahkeme, talepte bulunanın, yukarıdaki bentlerde düzenlenen hususlardan bir kısmından yararlanmasına da karar verebilir.
(3) Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.
Madde 336’ ya göre;
Madde 336 – (1) Adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenir.
(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.
(3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır.
(4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.
Başvurunun incelenmesi yönünde madde 337’ ye göre;
Madde 337- (1) Mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebilir. (Ek cümle: 11.04.2013 – 6459 S.K./23. md) Ancak, talep hâlinde inceleme duruşmalı olarak yapılır. (Ek cümle: 11.04.2013 – 6459 S.K./23. md) Adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebi açıkça belirtilir.
 (2) (Değişik fıkra: 11.04.2013 – 6459 S.K./23. md) Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir. Adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir.
(3) Adli yardım, daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamaz. (30.04.2013 tarih ve 28633 S.R.G. de yayımlanan 11.04.2013 tarih ve 6459 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile değiştirilen ikinci fıkra metni: (2) Adli yardım talebinin kabul veya reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Ancak, adli yardım talebi reddedilirse, sonradan gerçekleşen bir sebebe dayanılarak tekrar talepte bulunulabilir).
Somut olayda davalı … yüklenici konumundadır. Davalının Bölge Adliye Mahkemesine sunduğu belgeler aciz içinde olduğunu kanıtlar mahiyette değildir. Bölge Adliye Mahkemesince davalı …’in ibraz ettiği belgelere göre aciz içinde olduğunu kanıtlayamadığından, adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı …’in itirazı üzerine, itiraza bakmakla görevli Bölge Adliye Mahkemesince aynı nedenlerle itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı bu sefer Temyiz aşamasında adli yardım talebinde bulunmuş ve temyiz harçlarını yatırmamıştır. Davalı aciz içersinde olduğunu kanıtlayacak yeterli belgeyi dosyaya ibraz etmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra da durumunda bir değişiklik bulunmamaktadır. İstinaf aşamasında adli yardım talebi iki kez reddedilmiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle adli yardım talebinin reddedilip, temyiz harcının yatırıldıktan sonra temyiz incelemesinin yapılması gerektiğinden, Yüksek Özel Daire Sayın Çoğunluğunun adli yardım talebinin kabul edilip işin esasının incelenmesi yönündeki kararına katılmıyorum.09.03.2022