Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/3450 E. 2022/1345 K. 14.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3450
KARAR NO : 2022/1345
KARAR TARİHİ : 14.03.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesi kapsamında vaziyet planındaki değişiklikler nedeniyle ödenmeyen ilave imalât bedeli ve haksız olarak kesilen gecikme cezasının davalı iş sahibi idareden tahsili talebine ilişkindir.
Davalı iş sahibi idare ise vaziyet planındaki değişikliklerin mevzuata uygun olarak yapılan değişiklik olduğunu ve işin süresini etkileyecek değişiklik olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan ilk hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1619 Esas, 2017/3663 Karar 30.10.2017 günlü kararı ile sözleşme ve tüm ekleri incelenerek fazla imalat olup olmadığı, var ise şartnameye uygun olarak fazla imalâtın nelerden ibaret olduğu, hakedişlere girip girmediği, girdi ise usulüne uygun itiraza uğrayıp uğramadığı, girmedi ise ya da girip usulüne uygun itiraza uğradı ise Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 22 ve 23. maddesi hükümlerine göre %10 iş artışı kapsamında kalan işlerin bedelini sözleşme fiyatlarıyla, sözleşmede fiyatı bulunmayan işlerin şartnamenin 22. maddesinde tespit yöntemi kullanılarak, %10’u aşan işlerin bedelini de yapıldıkları tarihteki serbest piyasa fiyatlarıyla hesaplanarak hüküm altın alınması, ayrıca 13 ve 14 nolu hakedişlere Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. ve 40. maddeleri uyarınca usulüne uygun itiraz bulunmadığından bu hakedişlerin kesinleştiği ve bu nedenle davacının gecikme tazminatı isteminin de reddine karar verilmesi gerektiği gerkeçesi ile bozulmuştur.
Bozmaya uyan yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 21.06.2013 tarihli …21. Derslikli İlköğretim Okulu Yapımına dair anahtar teslimi 1.900.000,00 TL bedelli sözleşme imzalanmış, sözleşmenin 8. 2. 1. maddesinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi (Yapa İşleri Genel Şartnamesi) sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir.
Somut olayın incelenmesinde; Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1619 Esas, 2017/3663 Karar ve 30.10.2017 günlü bozma ilamında, sözleşme ve tüm ekleri incelenerek fazla imalat olup olmadığı, var ise şartnameye uygun olarak fazla imalâtın nelerden ibaret olduğu, hakedişlere girip girmediği, girdi ise usulüne uygun itiraza uğrayıp uğramadığı, girmedi ise ya da girip usulüne uygun itiraza uğradı ise yapılan işlerin bedelinin hangi usule göre hesaplanması gerektiği, ayrıca 13 ve 14 nolu hakedişlere de usulüne uygun ihtirazi kayıt bulunmadığından bu hakedişlerin kesinleştiği ve gecikme tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yerel mahkemece hükme esas alınan raporda ise bozma ilamında belirtildiği şekilde fazla imalat olup olmadığı, tespit edilen imalatların hakedişlere girip girmediği, girdi ise usulüne uygun itiraza uğrayıp uğramadığı, girmedi ise ya da girip usulüne uygun itiraza uğradı ise bedelinin hangi usulde yapıldığına ilişkin bozmayı karşılar nitelikte bir tespit ve araştırma bulunmadığı, ayrıca bozma ilamında 13 ve 14 nolu hakedişlere de usulüne uygun ihtirazi kayıt bulunmadığı ve bu hakedişlerin kesinleşmiş olduğu belirtilmiş olmasına karşın bu hakedişlere giren imalatların bedellerinin de hesaplandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, bilirkişilerce yapılan incelemenin bozmaya uygun olup olmadığı denetlenmeksizin rapor doğrultusunda hüküm verilmiştir. Bu haliyle bozma gereğinin yerine getirildiğinin kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; teknik bilirkişiden Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1619 Esas, 2017/3663 Karar ve 30.10.2017 tarihli bozma ilamı doğrultusunda inceleme, değerlendirme ve hesaplama yapan, mahkemenin ve Yargıtayın denetimine elverişli rapor almak, bu rapora esaslı ve hukuken geçerli itiraz olduğu takdirde, ek rapor alarak bu itirazları değerlendirmek ve raporun bozmaya uygun düzenlenip düzenlenmediği mahkemece denetlendikten sonra bozmaya uygun yapılacak hesaba göre karar vermekten ibaret olmalıdır.
Bu hususlar gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 14.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.