YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3320
KARAR NO : 2022/697
KARAR TARİHİ : 10.02.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında; davalıya ait araçların bakım ve onarımını yaptıklarını, bu işlerden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle icra takibine geçtiklerini, ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğunu, ancak faturaya konu malların kendilerine teslim edilmeyip hizmet verilmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalının borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın temyizi üzerine kapatılan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/2148 Esas, 2018/1394 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasında bedel konusunda uzlaşma bulunmadığı dikkate alınarak araç tamiri konusunda uzman olan teknik bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiden alınacak rapor ile takibe konu faturaya konu işlerin davacı tarafından yapılıp yapılmadığının incelettirilmesi, yapıldığının anlaşılması halinde bedelinin yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre hesaplattırılıp davalının defterlerinin de incelettirilerek kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamında bulunan “Araç Çıkış Formu”nda tamirat yapılan aracı teslim aldığına dair imzası bulunan davalı çalışanı …’nın tanık olarak dinlenilmesine karar verilmiş, tanığın araç teslim formundaki imzasını kabul etmemesi nedeni ile de davanın reddi hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamındaki 15.01.2020 tarihli SSK yazısından tanık olarak dinlenilen …’nın araç teslim formları tarihlerinde davalı çalışanı olduğu anlaşıldığından her ne kadar tanık araç formları altındaki imzasını inkar etse de imza incelettirmesi yapılmadan eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
TTK 20. maddesi “Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir” hükmünü içermektedir. Davalı davacının aracı tamir etmediğini savunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, araç teslim formlarının asıllarının temin edilip, tanık olarak dinlenilen davalı çalışanı …’nın tatbik imzaları da alınarak imza incelemesi yaptırılması, imzanın tanığa ait çıkması halinde işin yapılıp teslim edildiği kanıtlanacağından konusunda uzman teknik bilirkişiden rapor alınarak işlerin yapıldığı tarihteki piyasa fiyatının, piyasa fiyatı içerisinde yüklenici kârı ve KDV de olduğundan bu kalemler ayrıca eklenmeksizin tespit ettirilerek sonucuna göre hüküm kurulması, imzanın tanığa ait çıkmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.