Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2021/1180 E. 2022/438 K. 01.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1180
KARAR NO : 2022/438
KARAR TARİHİ : 01.02.2022

Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat… ile davacı vekili Avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 10.09.2013 tarihinde akdedilen sözleşme ile makine ekipmanının 04.10.2013-14.10.2013 tarihleri arasında tesliminin kararlaştırıldığını, teslimin 13.11.2013 tarihinde 29 gün gecikme ile gerçekleştiğini, geç teslim nedeniyle hedeflenen tuz üretiminin gerçekleşmediğini ve davalının oluşan zararı karşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 402.800,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirdiğini, davacının ise sözleşme konusu makine ekipmanını teslim almak için yeterli aracı temin etmediğini, ödemelerin de zamanında yapılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 369.148,24 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 26.10.2020 tarih, 2018/1444 Esas ve 2020/1056 Karar sayılı kararı ile davalının istinaf başvusurunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 126.849,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında düzenlenen 10.09.2013 tarihli sözleşme ile nitelikleri ve ölçüleri belirtilen,üretilen tuzun taşınmasında kullanılan 20 adet Bantlı Konvenyör, 20 Takım kızaklı ayak ve 1 adet Bunker Besleme Bantının üretim ve teslimi konulu eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Sözleşmede iş bedeli 560.000,00 TL + KDV teslimin 04.10.2013-14.10.2013 tarihleri arasında, nakliyenin ise davalıya ait olacağı kararlaştırılmış, sözleşme konusu ekipmanın 03.10.2013-13.11.2013 tarihleri arasında davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince görüşüne başvurulan iki ayrı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlarda davacı tuz üretimine ilişkin bir delil sunmadığından 2013-2015 yılları arasında davacının yapmış olduğu satış miktarına göre toplam üretim miktarı tesbit edilerek tazminat hesaplaması yapılarak sonuca gidilmiştir. Halbuki tazminat hesabında davacı tarafından satışı gerçekleştirilen tuz miktarı değil, iş sahasından dava konusu sözleşme döneminde üretimi yapılabilecek ortalama tuz miktarının esas alınması, meteoroloji verileri de değerlendirilerek davacının tuz üretimini gerçekleştirdiği iş sahasında tuz üretim döneminin belirlenmesi, belirlenen bu dönem içerisinde eski usulle ne kadar tuz çıkarılıp taşınabileceği, sözleşme konusu makine 13.11.2013 tarihinde teslim alındıktan sonra ne miktarda tuz çıkarılıp taşınabileceğinin ayrı ayrı tespit edilmesi, üretilebilecek tuz miktarına göre de geç teslimden dolayı davacının üretim kaybının belirlenip buna göre de zararın hesap edilmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince teslimde gecikilen 29 gün için kâr kaybı hesap eden rapora itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de, istinaf mahkemesince davalının teslimde temerrüde düşürüldüğü tarih 01.11.2013 olarak kabul edilmiş ve 13.11.2013 tarihine kadar geçen 12 günlük süre için hesaplanan 126.849,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak davacı tarafından davalıya makinelerin teslimi için keşide edilen Ankara 46. Noterliği’nin 28.10.2013 tarih ve 8248 yevmiye numaralı ihtarnamesinde atifet mehli verilmediğinden sözleşmede belirlenen teslim tarihinin sözü edilen ihtarın tebliğ tarihine göre değiştirilmesi de doğru görülmemiştir.
O halde istinaf mahkemesince yapılacak iş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak tuz üretimi ve taşınması konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan ifada gecikilen 29 gün için davacı zararını belirleyen gerekçeli ve denetime elverişli, önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek rapor alınıp, değerlendirilmek ve ulaşılacak sonuca uygun karar vermekten ibaretttir.
Bölge adliye mahkemesince bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 26.10.2020 tarih, 2018/1444 Esas ve 2020/1056 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dosyanın kararı bozulan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na, kararın bir suretinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.