YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1135
KARAR NO : 2022/101
KARAR TARİHİ : 18.01.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik verilen hüküm davalı-karşı davacılar vekilince duruşmalı, davacı-karşı davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekili Avukat … ile asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Avukat …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında Rize (Merkez) Sayısal Halihazır Harita Alımı İşine ilişkin 19.10.2004 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı yüklenici ortak girişim tarafından işin geç teslim edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gecikme cezası tutarının öncelikle yüklenici hak edişi ve teminatından kesildiğini ancak bakiye 258.574,97 TL alacak kaldığını ileri sürerek, bakiye gecikme cezası tutarının ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek-müteselsil tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kesin hak ediş alacağından mahsup edilen gecikme cezasının fahiş olduğu gibi gecikmede de kusurlarının bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, gecikme cezası adıyla yapılan kesintinin iadesi ile tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Kapatılan Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 08.01.2014 tarih, 2013/1102 E., 2014/95 K. sayılı kararı ile, konunun uzmanı olmayan mali müşavir ve hukukçunun bulunduğu ve tek bir harita mühendisinden oluşan bilirkişi kurulunca yapılan inceleme yeterli olmadığından bahisle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, idare tarafından yükleniciye 12.07.2007 – 15.09.2008 tarihleri arasında 308 günlük gecikme cezası uyguladığı, yüklenici tarafından yanlış ölçülen poligon sayısının 112 olduğu buna rağmen idare tarafından 2502 poligonun yanlış ölçüldüğünün bildirilmesi üzerine davalı – karşı davacı yüklenicinin yanlış ölçülmeyen 2390 adet poligon noktasınıda tekrar ölçmek zorunda kaldığı ve idarenin yalnış bildirimi sonucunda yüklenicinin 182 gün daha fazla çalışmak zorunda olduğu, bu 182 günün sorumluluğunun davacı idareye ait olduğu , bu nedenle kesilen 308 günlük gecikme cezasının 182 günlük kısmının haksız olarak kesildiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 117.342,97 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazları bakımından;
Asıl dava, eser sözleşmesine dayalı gecikme cezası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 07.09.2004 tarihinde imzalanan “Rize (Merkez) Sayısal Halihazır Harita Alımı İşi” sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
6100 sayılı HMK’nın 266/1. (1086 sayılı HUMK’nın 275.) maddesi, “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmünü içermektedir. Aynı Kanun’un 282. (1086 Sayılı HUMK’nın 286.) maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği hükmü, HMK’nın 281. (HUMK’nın 283.) madde hükmü uyarınca bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, hakimin bir kez bilirkişi incelemesine karar verildikten sonra bundan dönerek uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümleyebileceği şeklinde kabul edilemez. Kaldı ki, somut uyuşmazlık çözümünde bilirkişinin rey ve mütalaasına başvurulmasını zorunlu kılar niteliktedir.
Mahkemece, harita mühendisi bilirkişiler refakatinde keşif ve inceleme yapılarak rapor alınmış olup, alınan teknik rapor ile birlikte dosya 3 kişilik mali müşavir, hukukçu ve harita mühendisi bilirkişi heyetine sevk edilmiş, ancak taraf iddia ve itirazlarını tam olarak değerlendirilmeden önceki rapor ve tespitlerdeki çelişkileri de gidermeden tanzim edilen rapora göre hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak; tarafların itirazlarının değerlendirildiği, önceki raporlarla oluşan çelişkilerin giderildiği, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun rapor alınmak ve itiraz olursa bu itirazları da değerlendirerek ek rapor almak suretiyle karar vermekten ibaretttir. Bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Karşı dava, eser sözleşmesine dayalı alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir.
Karşı davada davacı yüklenici ortak girişim grubu vekili; hem hak ediş ve teminatından yapılan haksız kesintilerin iadesini hem de idarenin hatalı bildirimi nedeniyle fazladan yapılmak durumunda kalınan ölçümlerden dolayı işçi çalıştırma, emek, mesai vs. den kaynaklı maddi zararının tazminini istemiş olup; mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporlarında davacının bahsi geçen iddialarına hiç değinilmemiş, mahkemece de bu talepler usulüne uygun olarak değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmiştir. Karşı dava yönünden de eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve karşı davalarda taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan taraflar yararına takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak, karşılıklı olarak birbirlerine verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.