Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2016/10174 E. 2016/7307 K. 07.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10174
KARAR NO : 2016/7307
KARAR TARİHİ : 07.12.2016

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketin dava konusu Petrol istasyonunda 12 yıldır kiracı olduğunu, taşınmazın …. 2.Noterliğinde tanzim edilen 16 Aralık 2002 tarih ve 10796 yevmiye numaralı sözleşme uyarınca davalı şirkete kiralandığını, kira sözleşmesinin süresinin, taşınmaz üzerinde … Petrol AŞ. lehine verilen İntifa süresi sonu olarak belirlendiğini, , nitekim davalının yararlandığı.-… petrol AŞ. Lehine verilen İntifa hakkının Rekabet Kurulu Başkanlığının 2012/1-132 dosya no, 12-54/1516-534 karar sayılı 06.11.2012 tarihli kararı ile kaldırıldığını, dolayısıyla …. 2.Noterliğinde tanzim edilen 16 Aralık 2002 tarihli 10796 yevmiye nolu sözleşme uyarınca akdin sonu olarak belirlenen sürenin Rekabet kurulu Başkanlığınca hukuken hükümsüz kılındığını, davacıların Rekabet Kurulu Başkanlığının ilgili kararı ile Tapu Sicil müdürlüğündeki intifa hakkını terkin ettiğini, bu nedenle akdin belirsiz süreli hale geldiğini, davalının, sonu belirsiz nitelik kazanan akit uyarınca 12 yıldır kiracı olarak taşınmazı kullandığını, 6098 sayılı T.B.K’ un 347.maddesi uyarınca 10 yılı aşan süreli kira akitlerinde kiralayana akdi fesih hakkı tanındığını, 04.07.2014 tarihinde … 15.Noterliğinin 10678 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalıya kira akdini fesih ettiğini ve taşınmazın tüm eklentileriyle birlikte 16.12.2014 tarihinde tahliye etmesi isteğini bildirdiğini, davalının ihtarnameye verdiği 09.07.2014 tarihli cevapta taleplerini kabul etmediğini ve taşınmazı da 16.12.2014 tarihinde tahliye etmediğini, sözleşmenin TBK’un 347.maddesi uyarınca süresinde fesih edildiğini, belirterek dava konusu petrol istasyonunun tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davalı şirket ile davacılar arasında …. 2.Noterliğinin 16.12.2002 tarih 11976 yevmiye nolu yapılan kira devir sözleşmesi ile kira ilişkisinin kurulduğunu, sözleşmenin 6.maddesinde sözleşme süresinin 16 yıl olarak belirlendiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 16 yıllık belirli süreli kira sözleşmesi olduğunu, bu süreninde 16.12.2018 tarihinde sona ereceğini, mevcut dava şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine savunmuştur.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.09.1988 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli kira sözleşmesi ile 16/12/2002 başlangıç tarihli 16 yıl süreli kira devir sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralanan “petrol istasyonu” olarak tanımlanmıştır. Rekabet Kurulunun 2003/3 sayılı Dikey anlaşmalara ilişkin Gurup Muafiyeti Tebliğinin 5. maddesinin (a) bendi hükmü uyarıca 5 yıldan uzun süreli veya belirsiz süreli bayilik sözleşmeleri geçersiz olduğundan intifa hakkı da 5 yıl süre ile geçerlidir. Dosyada mübrez dava konusu taşınmaza ait tapu kaydından dava konusu taşınmazda …-… lehine 02/10/2006 tarihinde tesis edilen intifa hakkının 14.01.2013 tarihinde terkin edilmiş olduğu görülmüştür. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kira devir sözleşmesinin 2. Maddesinde “Kira süresi yeni sözleşme ile … AŞ lehine son olarak verilen intifa süresi sonuna kadar aynı koşullarla uzatılmış ve kira süresi sonu intifa süresi sonu olarak belirlenmiştir.” şeklinde kararlaştırılmıştır.
Dosya kapsamından kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır. Kiralanan hakkında uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi için öncelikle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir. Nitekim TBK’un 347. maddesi ancak taşınmazın konut yada çatılı işyeri vasfında olması halinde uygulanabilirken kiralanan çatılı işyeri hükümlerine tabi ise süre bitimi nedeniyle tahliyesi istenemez. Kiralanan adi kira hükümlerine tabi çatısız işyeri niteliğinde ise 16.06.2014 ile 16.12.2014 tarihleri arasındaki ikinci altı aylık döneme nazaran ilk üç ay içerisinde 08/07/2014 tarihinde tebliğ edilen feshi ihbar ihtarnamesine istinaden 02/01/2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekecektir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü için öncelikle mahallinde keşif yapılarak kiralananın galip vasfının belirlenmesi ve kiralananın 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine mi, yoksa Türk Borçlar Kanunu’nun konut ve çatılı iş yeri kiralanmasına ilişkin hükümlerine mi tabi olduğu konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 07/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.