YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/923
KARAR NO : 2015/10459
KARAR TARİHİ : 26.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2013/765-2014/598
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali
davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracı tarafından peşin ödenen kira ve teminat (depozito) bedelinin iadesinin temini amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı kiraya verene ait taşınmazı 01.08.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira sözleşmesinin imzalanması ile beraber 5.000,00-TL peşin kira ile 800 Euro tutarındaki teminatın (depozito) davalı tarafa ödendiğini, kira sözleşmesi imzalandıktan sonra elektrik, su ve doğalgaz hatlarının çekilmesi için başvurduğunda taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı bilgisine ulaştığını, kiralayanın kiralananı sözleşmenin amacına uygun şekilde kullanmaya elverişli bir şekilde teslim etmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın iskan belgesinin bulunmasının zorunlu olduğunu, davalının taşınmazı kiralarken iskanının bulunduğunu belirttiğini, kaldı ki iskanın bulunmadığını bildirmekle yükümlü olduğunu, davalıya gönderilen 17.07.2013 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin hiç başlamayacağını davalıya bildirdiğini, davalının sözleşme ile teslim aldığı peşinat ve teminat (depozito) bedelini müvekkiline iade etmediğini belirterek peşin ödenen kira ve teminat bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise dava dilekçesinde belirtilen 5.000,00-TL kira ile 800,00 Euro teminatın ödenmediğini, davacının sözleşmeyi kaşeletmek ve imzalatmak için götürdüğünü ancak daha sonra sözleşme yapmayacağını bildirdiğini, kiralanacak yerin hali hazırda sözleşme şartlarına uygun şekilde hazır olduğunu, davacının taşınmazın anahtarlarını da müvekkiline teslim etmediğini, iskan izninin bulunmamasının faaliyet yapılmasına engel olmadığını, 5784 sayılı kanunla, inşaat ruhsatı bulunduğu halde iskan izni bulunmayan binalara elektrik, su, telefon bağlanmasında sakınca olmadığını, taşınmazın 05.05.2000 tarihinde yapı ruhsatı aldığını, binada faal olarak ticaret hayatını sürdüren işletmeler bulunduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davalı kiraya veren tarafından yapı kullanma izni bulunmayan taşınmazın kiraya verildiği, kullanılmaya elverişli bir durumda teslim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 01.08.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralanan iş yeri mobilya-aksesuar satışı için davacıya kiraya verilmiş olup, sözleşmeye göre 5000 TL kira ile 800 Euro depozitonun kiracı tarafından kiraya verene peşin olarak ödendiği, aksi yöndeki savunmanın davalı tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Dosya arasında bulunan … Belediye Başkanlığı … Müdürlüğünün 16.04.2014 tarihli yazısı ile davaya konu yere ait yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı ancak, sınai (üretim ve imalat yapılan yerler) faaliyet alanı dışında kalan ve yönetmeliğin 5/c maddesinde sayılan işyerleri (sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna, ekmek fırını, akaryakıt-gaz istasyonu) dışında kalan yerlere yapı kullanma izin belgesi alınmadan işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebileceği belirtilmiştir. Bu durumda kiralananın sözleşmede kararlaştırılan kullanım amacı (aksesuar mobilya satışı) gözetildiğinde davacının işyeri açma ve çalışma ruhsatı alabileceği gibi, tacir olan davacı kiracının kiralama öncesinde basiretli davranarak sözleşme konusu kiralananın durumunu, niteliğini, kullanma amacına uygunluğunu, bu bağlamda işyerinin faaliyete geçirilmesi için gerekli koşulları, kiralanan taşınmazda bahsedilen işin yapılıp yapılamayacağını da araştırması gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda davacı kiracının akdi feshetmesinin haklı olduğundan sözedilemez. Mahkemece bu yön üzerinde durularak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne ve davalının icra takibine itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.