YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/896
KARAR NO : 2015/1398
KARAR TARİHİ : 16.02.2015
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2014
NUMARASI : 2014/316-2014/496
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmemesi nedeni ile icra takibi kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacı alacaklı süresinde İcra Mahkemesine başvurarak temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçeye göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının ödemeye ilişkin temyiz itirazına gelince;
Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının muaccel (istenebilir) olması ve bu kira bedelinin verilen otuz (30) günlük sürede ödenmemiş bulunması ve ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir.
Takip de dayanılan ve karara esas alınan 01/01/2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından 03/02/2014 tarihinde başlatılmış olan icra takibi ile 2014 yılı Ocak ayı kirasının tahsili istenmiştir. Davalı borçlu temyiz dilekçesi ile birlikte 08/04/2014 tarih 4.500,00 TL bedelli – 05/03/2014 ve 3.000,00 TL bedelli – 10/02/2014 tarih ve 5.000,00 TL bedelli üç adet ödeme belgesi sunmuştur.
Her ne kadar temyiz aşamasında sunulsa da hükmün esasını etkileyen bu belgelerin yeniden değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece temyiz dilekçesine ekli ödemeye ilişkin, borcu sona erdiren belgelerden olan banka dekontları üzerinde durulması, temerrüt olgusunun oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.