YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8516
KARAR NO : 2016/523
KARAR TARİHİ : 28.01.2016
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2013/517-2014/110
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira sözleşmesi bir kullandırma sözleşmesi olup 6098 sayılı TBK.nun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince, kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile, bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Olayımıza gelince; Taraflar arasında imzalanan işletici personel taahhütnamesi başlıklı belgede sözleşme konusu balıkçı büfesinin 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında davalı tarafından işletileceği, davalının davacıya her ayın beşine kadar aylık 2.250 TL ödeme yapacağı kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından başlatılan icra takibinde işletici personel taahhütnamesinden kaynaklanan 7 aylık alacak açıklamasıyla 15.750 TL asıl alacak ve 220,50 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiş, davalının icra takibine itirazı üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki dava açılmıştır. İcra takibinin dayanağı olan taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşmeye konu işletmenin belirli bir bedelle işletilmesinin davalıya bırakılması kararlaştırılmış olup uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava 6100 sayılı HMK nun yürürlüğe girmesinden sonra 18.07.2013 tarihinde açıldığına göre görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.