YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/804
KARAR NO : 2015/1567
KARAR TARİHİ : 19.02.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2014
NUMARASI : 2014/82-2014/767
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, kiracı tarfından açılan aylık 739,00 TL olan kira parasının 01.01.2014 tarihinden itibaren 250 TL olarak tespit edilmesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kiranın 01.01.2014 tarihinden itibaren 560 TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2004 başlangıç ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ ne ait işyeri aylık 59.000.000 TL bedelle davacılara kiralanmıştır. Sözleşmede kira artış şartı yer almamaktadır. Yine dosya kapsamından kiralananın davalı idarece yapılan ihale sonucu davacıya kiralandığı anlaşılmaktadır. Kiracılık süreci içinde davalı idarenin tek yanlı olarak belirlemiş olduğu kira parasının davacıya bildirilmesi üzerine, davacı kiracının idareye tespit edilen kira parası miktarı üzerinden taahhütname vermesi ile kiracılık ilişkisi sürdürülmüştür. Son olarak 01.01.2013 tarihinde başlayan yıl için belirlenen aylık 140,00 TL kira parasının 01.01.2014 tarihinde başlayan yeni dönemde aylık 739,00 TL olarak tespit edilmesi üzerine davacının açmış olduğu işbu dava ile kira bedelinin 01.01.2014 tarihinden itibaren 250 TL olarak tespiti talep etmiştir. Her ne kadar sözleşme süresinin 31.12.2004 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren BK.nun 287. maddesi uyarınca seneden seneye yenilenerek uzamış ise de, Vakıflar idaresine 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 27.02.2008 tarihini izleyen son dönemin bittiği 31.12.2008 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir. Artık bu tarihten sonra yasa gereği sözleşmenin BK.nun 287.maddesi uyarınca yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davacı kiracı fuzuli şagil durumuna düşmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.12.2010 gün ve 2010/13-671-696 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Dolayısıyla ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Her ne kadar kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı idarenin belirlediği miktarlar üzerinden davacı taahhütname vermek suretiyle taşınmazı kullanmaya devam etmiş ise de, bu durum taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı ya da kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Talep edilen ve davacı tarafından ödenen miktar, gerçekte haksız işgal tazminatı niteliğindedir. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında kiracılık ilişkisi kalmadığından ve bu nedenle kira parasının tespitini istemek mümkün
olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.