YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7898
KARAR NO : 2016/899
KARAR TARİHİ : 15.02.2016
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2012/528-2014/437
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, araç kiralama sözleşmesi uyarınca teminat olarak alınan senedin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mülga 1086 sayılı HMUK.’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Dava, araç kiralama sözleşmesi uyarınca teminat olarak alınan senedin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığının kabulü gerekir. Davanın, 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 06/09/2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Mahkemece dava dilekçesi görev yönünden reddedilerek görevsizlik kararı ile dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.