Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/709 E. 2015/1559 K. 18.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/709
KARAR NO : 2015/1559
KARAR TARİHİ : 18.02.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2013/721-2014/502

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, 02/07/2013 tarihinde davalının kiracı olduğu daireyi satın aldığını, 30/07/2013 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile kira bedellerinin ödenmesini istediğini, buna rağmen davalının kira bedelini ödemediğini belirterek temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı, TBK 315.madde kapsamında temerrüdlerinin söz konusu olmadığını, salt malik değişikliğinin kira akdinin feshi sonucunu doğurmayacağını, gayrimenkulun sahibi olan davalıdan hile ve desise ile gayrimenkulun alındığını, bu konuda dava açacaklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Türk Borçlar Kanun’unun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiraya verene götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta gözönünde tutulmalıdır. Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamakla birlikte davalının kiralananda kiracı olduğu hususu ihtilaf konusu değildir. Dosya kapsamına göre kiralananın konut ve çatılı işyeri kiralarına tabi olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde temerrüt nedeniyle dava açılabilmesi için kiracıya Türk Borçlar Kanununun 315.maddesine uygun süreli ihtarın gönderilmesi gerekir. Davacı tarafından davalıya gönderilen 30/07/2013 tanzim ve 22/08/2013 tebliğ tarihli ihtarnamede en az otuz günlük ödeme süresi verilmediği gibi ihtarnamenin diğer yasal şartları da taşımadığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kübulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.