YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6823
KARAR NO : 2015/8716
KARAR TARİHİ : 20.10.2015
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2015
NUMARASI : 2014/236-2015/119
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Av. . Kara geldi. Hazır bulunanın sözlü beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,itirazın iptaline, takibin 31.494,25 TL asıl alacak, 3.642,90 TL faiz olmak üzere toplam 35.137,15 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden hesap edilecek % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388.maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar(hüküm), tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Gerekçe yazılmaksızın hüküm kurulması doğru değildir.
Ayrıca,hükmün gerekçe kısmı ile hüküm kısmının da birbirine uygun olması,çelişkili olmaması gerekir.
Somut olayda: Mahkemece,davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin 31.494,25 TL asıl alacak ,3.642,90 TL faiz olmak üzere toplam 35.137,15 TL alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Hükmün gerekçe kısmında ayrıca bir gerekçe yazılmadan bilirkişinin düzenlediği 24.02.2015 tarihli ek raporun hükme esas alındığı yazılmıştır. Dosya arasında mevcut 24.02.2015 tarihli ek rapor incelendiğinde “ takibe konu alacağın 48.000 TL,işlemiş yasal faizin 1.965,45 TL olmak üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 49.965,45 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir. Hükmün gerekçe kısmı ile sonuç kısmı arasında çelişki oluşmuştur. Hüküm de bu çelişkinin nereden kaynaklandığını gösterir bir açıklamada bulunmamaktadır. Hükmün gerekçe kısmı ile sonuç kısmının çelişkili olması,Yargıtay denetimine elverişli olmayan ve infazda tereddüt yaratacak şekilde bir karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.