Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/6175 E. 2015/7639 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6175
KARAR NO : 2015/7639
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin davalı … Belediyesine ait 4435 m2 lik alanın, park olarak düzenlenmesi ve işletilmesi amacıyla, 20.06.2003 başlangıç tarihli on yıl süreli sözleşme ile kiracısı olduğunu, davalı idarenin kiralananın 30.09.2013 tarihine kadar tahliye edilmesini istediğini, 6098 Sayılı Yasa hükümlerine göre tahliye koşullarının gerçekleşmediğini belirterek kiracılık ilişkisinin tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca … Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 818 Sayılı Borçlar Kanunu ile 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunu yürürlükten kaldırılmış, bu Kanunlardaki kira ilişkisinden kaynaklanan ihtilaflara ilişkin düzenlemeler, Kanunun dördüncü bölümünde sıralanmıştır. Kiralanan yerin gayri musakkaf vasıfta olması halinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen Genel hükümlere tabi yerlere ilişkin kira sözleşmesi hükümleri, kiralanan yerin musakkaf vasıfta olması halinde ise aynı kanunun 339. ve devamı maddelerinde düzenlenen konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerine ilişkin Kanun maddeleri uygulanacaktır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer.
Somut olayda, hükme esas alınan 20.06.2003 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkeme kararında taşınmazın 2886 sayılı yasa kapsamında kaldığı belirtilmiş ise de taşınmazın 2886 sayılı yasa kapsamında kiraya verilmediği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesine göre kiralananın baskın vasfının park olduğu ve toplam 4435 m2 alanlı parkın bir kısmında bilet satış yeri ve sosyal tesis olarak işletilmek üzere kiraya verildiği, bu nedenle TBK genel hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. TBK’nun 327. maddesinde “açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmiş ise kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. Taraflar bu durumda açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüşür.” Genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin sona ermesi için az yukarıda açıklandığı gibi tarafların kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin yazılı bildirimde bulunmaları durumunda süre sonunda kiracılık ilişkisinin son bulduğunun kabulü gerekir. Bu durumda TBK.nun 327. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın düzeltilmiş gerekçe ile ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.