Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/6116 E. 2015/8198 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6116
KARAR NO : 2015/8198
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2013/217-2014/956

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar Dairemizin 16.02.2015 gün ve 2015/52-2015/1414 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalılar tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalıların itirazlarının kısmen iptaline, tahliye isteği konusuz kaldığından bu konuya ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16/02/2015 gün ve 2015/52-1414 sayılı kararı davalılar vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilerek vekalet ücretine hasren bozulmuş, bozma kararı üzerine davalılar vekili tarafından süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada bulunan mevcut belgeler karşısında davalı kiracının karar düzeltme itirazları yerinde değildir.
2-Davalı kefilin karar düzeltme itirazlarına gelince;
Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Her ne kadar kira sözleşmesinde kira başlangıç tarihi boş bırakılmış ise de ek protokolde kiralananın 24.03.2008 tarihi itibarıyla kiralandığı belirtilmiştir. Kira sözleşmesinde kira süresinin 4 yıl olduğu, kiralananın ikamet için kullanılacağı, aylık kira bedelinin 650 TL olduğu her ay peşin olarak ödeneceği belirtilmiş olup sözleşme kiracı olarak T.. D.. ve müteselsil kefil olarak F.. D.. tarafından imzalanmıştır. Kira sözleşmesine ek protokolde ise kiralananda yapılması gereken tadilat işlerinin bulunduğu, bu işlemler tamamlandıktan sonra kiranın başlayacağı açıklanmıştır. Davacı kiralayan tarafından 18.02.2013 tarihinde başlatılan icra takibinde; kiracının mecurda yaptığı tadilat ve tamirat bedelleri mahsubundan sonra kalan bakiye ödenmemiş kira bedelleri açıklamasıyla 33.720,00 TL asıl alacak, 4854,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir. İcra takibine borçluların süresinde itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali ve tahliye davasında davacı vekili talep edilen kira alacağının 15.05.2008-15.05.2013 tarihleri arasında olduğunu belirtmiştir. Davalılar vekili savunmasında; Protokolde kira parasının tadilatların bitirilmesinden itibaren ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının öngörülen tadilatları yapmadığını, müvekkilinin ise bu tadilatları 30.09.2010 tarihinde tamamladığını, ayrıca davacının talebi üzerine davacıya kira parasına mahsup edilmek üzere elden ödemeler yapıldığını savunmuştur. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda ise ek protokolde belirtilen işlerin yapım süresinin normal şartlarda 15 günde tamamlanabileceğini bildirilmiştir. Hesap bilirkişisi raporunda ise davalının yaptığı ve inşaat mühendisi bilirkişi tarafından hesaplanan tadilat bedelleri ile davalının kiraya mahsuben yaptığı ödemeler düşüldükten sonra 18.820,00 TL kira alacağı, 2664,21 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğunu belirttiği görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kefil ve kiracının icra takibine yapmış oldukları itirazların asıl alacak 18.820,00 TL, işleyen faiz 2.664,21 TL olmak üzere toplam 21.484,21 TL miktar üzerinden iptaline, tahliye isteğinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 484 maddesi hükmüne göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede açıkça gösterilmesi gerekir. Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Öte yandan davalının kefaleti, Borçlar Kanunu’nun 493.maddesi uyarınca sınırlı süreli bir kefalet olup anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere, kefalet süresinin bitimini takip eden bir ay zarfında alacaklı icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını takip etmezse, yahut takibatına uzun müddet ara verirse, kefil kefaletten beri olur. Olayımızda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere kira sözleşmesi 24.03.2008 tarihli olup ek protokolde, tadilatların bitiminden itibaren kiranın başlayacağı kararlaştırılmıştır. İnşaat mühendisi bilirkişi raporuna göre de ek protokolde belirtilen imalatların yapılması için 15 günlük süre gerekmesine göre, sözleşmede kararlaştırılan 4 yıllık kira süresi Mülga 818 sayılı Borçlar kanununun yürürlükte olduğu 09.04.2012 tarihinde sona ermiştir. İcra takibi ise 18.02.2013 tarihinde başlatılmış olup BK. 493 maddesinde belirtilen bir ay içerisinde icra takibi yapılmadığı ve dava da açılmadığı görülmektedir. Belirtilen maddedeki sürenin hak düşürücü süre olması nedeni ile mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Bu sebeple mahkemece davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği bu defaki inceleme sonucunda anlaşıldığından hükmün davalı kefil yönünden bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı kiracı T.. D..’nun karar düzeltme isteminin reddine ve takdiren 248.00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına, (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı F.. D..’nun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16/02/2015 gün ve 2015/52-1414 sayılı ilamının (1) nolu bendindeki F.. D.. ile ilgili kısmının kaldırılarak, hükmün davalı F.. D.. hakkındaki davanın kabulüne ilişkin kısmının yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, reddedilen kısım için karar düzeltme harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.