Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/6100 E. 2015/6844 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6100
KARAR NO : 2015/6844
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti ve kira alacağı davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece aylık kira bedelinin tespitine ve kira alacağının tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davaya konu taşınmazın 1/6 payının müvekkiline ait olduğunu, binada 64 adet bağımsız bölüm halinde işyeri bulunduğunu, taşınmazın diğer paydaşlar tarafından kiraya verildiğini, binanın 21 ve 64 nolu bağımsız bölümlerinin davalıya kiralandığını, davalıya kira bedellerinin ödenmesi hakkında ihtarname gönderildiğini, davalının taşınmazın gerçek bedelini gösteren kira sözleşmesini ibraz etmeden düzensiz miktarlarda para ödediğini ancak gerçek kira bedelini ödemediğini belirterek 21 ve 64 nolu bağımsız bölümlerin gerçek aylık kira bedelinin tespiti ile belirlenen aylık kira bedeli üzerinden 2012 yılı Nisan ayından itibaren kira alacaklarının tahsiline karar verilmesi istenmiş, yargılama sırasında sunduğu dilekçe ve beyanlarında ise aylık kira miktarını bilmediğini, kira başlangıcını ve sona eriş tarihini de bilmediğini, 2012 yılı Nisan ayından itibaren hissesine isabet eden aylık kira bedelinin net 1500 TL olarak tespit ve tahsilini talep ettiğini bildirmiştir. Davalı vekili ise cevabında, davacının 10 senedir kirayı aldığını itirazı olmadığını, müvekkili tarafından aylık kiranın halen 2.100,00 TL olarak ödendiğini, ödenen bu kiranın günün rayicine uygun olduğunu, davacının 1/6 hissesi olan 330 TL banka hesabına yatırıldığını, yeni kira döneminin 31/12/2012’de başladığını, davacının aylık kiranın Nisan 2012 tarihinden itibaren geçerli olmasını talep edemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının kira bedelinin tespiti davasının kısmen kabulüne, kira bedelinin davacı hissesine düşen 2/6 kısmının 01/01/2013 tarihinden geçerli olmak üzere aylık kirasının 1.200,00 TL olarak tespitine, 02/04/2014 tarihinden dava tarihine kadar işleyen 8.050,00 TL kiranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava kira bedelinin tespiti ve kira alacağının tahsili davası olarak nitelendirilerek sonuca gidilmiş ise de dava dilekçesi içeriği, davacı vekilinin açıklamaları dikkate alındığında dava, paylı mülkiyete tabi taşınmaz paydaşının kendi payına düşen kira parasının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde kira parasının
hangi miktara tespitinin istendiği belirtilmeksizin davalının gerçek kira bedeli farklı olduğu halde daha düşük kira bedeli ödediği ifade edilerek gerçek kira bedelinin tahsili istemi ile bu dava açılmıştır. Dosyada mevcut tapu kaydına göre dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup, davacı da taşınmazın 1/6 hissedarıdır. Paylı mülkiyete tabi taşınmaz paydaşlarının kendi paylarına düşen kira bedellerinin tahsilini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın kira alacağı davası olarak kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kira parasının tespiti ve kira alacağının tahsili davası gibi görülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.