Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/5215 E. 2015/7605 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5215
KARAR NO : 2015/7605
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, bir kısım dahili davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalıya yönelik davasının husumet nedeniyle reddine, dahili davalılara yönelik kira tespit talebinin kabulü ile kiralananın aylık kira bedelinin 23.06.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 461,79 TL olarak tespitine, davacının aynı oranda teminat artışına yönelik talebinin reddine karar verilmiş, hüküm dahili davalı …. ve dahili davalı… vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, kira söz.nin 10.maddesinde kira bedelinin DİE Tüketici Fiyat Endeksindeki artış oranından az olmamak üzere rayiç ve emsal değere yükseltileceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurum Kanununun 35.maddesinde, kira artış oranlarının her yıl belirlenen Yeniden Değerleme Oranından az olmamak üzere rayiç değerlere göre belirleneceğinin düzenlendiğini, buna göre 23.06.2009-22.06.2010 dönemi aylık kira bedelinin %12 artışla 461,79 TL olarak tespit edildiği ve teminat artışının da aynı oranda yapılmasına karar verildiğini ileri sürerek 23.06.2009-22.06.2010 dönemine ait aylık kira bedelinin %12 artışla 461,79 TL olarak tespitine ve aynı oranda teminat artışının da tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekili, “….”nin 05.06.2011 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında feshine karar verildiğini, tasfiye işlemlerinin tamamlandığını bildirir İl Dernekler Müdürlüğü’nün 21.06.2011 tarihli yazısını dosyaya sunmakla, davalı …..nin feshine karar verilmesi nedeniyle TMK ilgili maddeleri gereğince dernek yönetim kurulu üyelerinin davaya dahil edilmesi talep etmiştir.
Medeni haklardan istifade ehliyeti bulunan her tüzel kişi taraf ehliyetine sahiptir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hâkimin bu hususu resen göz önünde bulundurması zorunludur.
4721 sayılı TMK’nun 54.maddesi uyarınca tüzel kişinin malvarlığı, kanunda veya kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça ya da yetkili organı başka türlü karar vermedikçe, en yakın amacı güden kamu kurum veya kuruluşuna geçer. Yine 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 15.maddesinde “genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanmamışsa yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece öncelikle 05.06.2011 tarihli fesih kararına istinaden derneğin kütük kaydının silinip silinmediği, derneğin tüzel kişiliğinin sona erip ermediği araştırılmalı, derneğin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin tespiti halinde, artık deneğin taraf ehliyeti kalmadığından derneğin tüzel kişiliğinin ihyası için kiraya veren-davacıya yetki ve süre verilerek sonucuna göre taraf teşkili sağlandıktan sonra toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile yazı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.