Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/5175 E. 2015/8354 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5175
KARAR NO : 2015/8354
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI : 2014/875-2015/237

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 138,84 TL yönünden itirazın kaldırılmasına, bu miktar yönünden takibin devamına ve tahliye talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.11.2002 başlangıç tarihli 5 yıl müddetli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli 1.235,00 TL olup, her ayın en geç 7’sinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin özel şartlar 1.maddesinde yıllık kira artışlarının kontrat tarihinden önce en son açıklanan yıllık TEFE oranında yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar.
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk kararın davacı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin 16.04.2014 tarih ve 2014/4255 E, 2014/5058 K. sayılı ilamı ile; “…davacı 16.11.2009 tarihinde davalıya keşide ettiği ihtarnamede 01.11.2009 tarihinden itibaren kira paralarının kontratta belirtilen artış oranında arttırmadığını bildirerek ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren eksik yatırılan kira bedellerinin hesabına yatırılmasını istemiş olduğundan dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek 01.11.2009 tarihinden itibaren sözleşmedeki artış koşulu uygulanarak aylık kira bedellerinin belirlenmesi, davalının ödediği kira miktarlarıyla karşılaştırma yapılarak eksik ödeme bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; bilirkişi raporunda 01/11/2011 – 31/10/2012 dönemi haricinde dosyada eksik ödemenin bulunmadığı, bu döneme ilişkin olarak 138,84 TL tutarında eksik ödemenin bulunduğu belirtilmekle, bilirkişi raporu karara esas alınmaya yeterli ve inandırıcı bulunduğundan, itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, 138,84 TL yönünde itirazın kaldırılmasına, ayrıca borçlunun hatalı hesaplamalar sonucunda bazı dönemlerde kira bedelinin üstünde miktarlar yatırıldığı, fazla yatırılan miktarın 384,42 TL olup eksik ödendiği belirlenen 138,80 TLden fazla olduğunun anlaşıldığı, 138,80 TL eksik ödeme nedeni ile borçlunun tahliyesinin istenmesinin hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirileceği gerekçesiyle tahliye talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından en son 01.11.2008 – 31.10.2009 kira döneminde kira bedeli 2.080,00 TL olarak ödenmekte olduğu tespit edilerek, bu bedel üzerinden yıllara göre ÜFE oranı (12 aylık ortalaması) baz alınarak 2009-2010-2011-2012-2013 yıllarında ödenmesi gereken kira bedeli tespit edilmiştir. Daha sonra banka hesap özetinden davalı tarafça yapılan ödemelerde tespit edilerek, sonuç olarak davalının 01.11.2009 – 31.10.2010, 01.11.2010 – 31.10.2011, 01.11.2012 – 31.10.2013, 01.11.2013 – 31.10.2014 kira dönemlerinde hesap edilen artış miktarından fazla ödeme yapıldığı, 01.11.2011 – 31.10.2012 kira döneminde ise artış miktarı ile 2.701,57 TL ödeme yapılması gerekirken 2.690,00 TL ödemede bulunulduğu, bu durumda 12 ay için toplam 138,84 TL eksik ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak burada bilirkişi tarafından bir sonraki dönemin kira bedeli tespit edilirken, davalının fazla ödediği tespit edilen kısmın davalının zımni kabulünde olduğu kabul edilerek davalı tarafça ödenen fazla kira bedeli üzerinden hesaplama yapılmıştır.
31.10.2009 tarihi itibariyle davalı tarafından aylık kira bedelinin 2.080,00 TL olarak ödendiği tespit edildiğine göre, bu miktar üzerinden her yıl kira sözleşmesinde öngörülen atış oranı olan TEFE (ÜFE) oranı uygulanmak suretiyle ödenmesi gereken aylık kira bedeli ile ödenen aylık kira bedelinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının kendiliğinden yaptığı artışların zımni kabul olarak değerlendirilip, bu bedel üzerinden TEFE (ÜFE) oranının uygulanmak suretiyle hatalı şekilde alacak miktarının belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre davacının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 12/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.