Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/4927 E. 2015/7540 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4927
KARAR NO : 2015/7540
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2014
NUMARASI : 2014/141-2014/206

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece 09.09.2014 tarihli karar ile davacının davasının kabulüne, itirazın iptaline, takibe konu alacağın takip tarihinden itibaren BK.120 madde uygulanacak faiziyle takibe konu edilmesine, dosyaya konu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak % 20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, 05.06.2006 tarihli ve 04.06.2007 ek sözleşme tarihli kira sözleşmelerine dayanarak 18.12.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 117.300 USD’den 2009 yılının Ekim ve Kasım ayları kira bedeli ile 01-18 Aralık ayı on yedi günlük kira parası karşılığı 66.470 USD olmak üzere toplam 301.070 USD kira parasının tahsilini istemiş, davalı itirazında ve cevabında kiralananı 30.09.2009 tarihinde tahliye ettiğini savunmuş, mahkemece 05.07.2012 tarihli karar ile davacı kiraya verenin kiralananın 18.12.2009 tarihinde tahliye edildiğini ispat edemediği, kiralananın 30.10.2009 tarihinde boşaltıldığı kabul edilerek bir aylık kira bedeli olan 117.300,00 USD nin dava tarihindeki satış kuru karşılığı olan 178.237,05 TL üzerinden davalı kiracının itirazının iptaline, bu alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, bu alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.06.2013 tarihli ilamıyla kiralananı tahliye ettiğini ileri süren davalının, anahtarı kiralayana teslim ettiğini kanıtlayamadığı, takibe konu kira bedellerinden sorumlu olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, tanıkların tahliye tarihine ilişkin beyanları dikkate alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı, yine taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 9. maddesinde kira bedelinin zamanında tamamen veya kısmen ödenmemesi halinde, bu bedellerin tahakkuk tarihi ile ödemenin gerçekleştiği tarih arasında geçen süre için USD bazında yıllık libor + 2 temerrüt faizi uygulanacağının kararlaştırıldığı, bu şartın geçerli olup tarafları bağlayacağı, mahkemece taraflarca kararlaştırılan bu sözleşme hükmü ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun’un 120. maddesi esas alınmak suretiyle faize hükmedilmesi gerektiği, sözleşme hükmü ve yasal sınır gözardı edilerek sözleşmede kararlaştırılan faiz türü ve oranı dışında ticari avans faizine hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davacının davasının kabulüne, itirazın iptaline, takibe konu alacağın takip tarihinden itibaren BK.120 madde uygulanacak faiziyle takibe konu edilmesine, dosyaya konu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak % 20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;
6352 sayılı kanunun geçici 10. maddesine göre kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği düzenlemesi bulunduğuna göre takip tarihi itibarıyla davacı yararına % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3- Davacı ve davalının faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;
Mahkemece davalının itirazının iptaline karar verildikten sonra ” takibe konu alacağın takip tarihinden itibaren BK.120 madde uygulanacak faiziyle takibe konu edilmesine ” şeklinde hüküm kurulmuş olup, alacağa hangi oranda faiz uygulanağı hüküm yerinde gösterilmemiştir. İnfazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece iptaline karar verilen asıl alacak miktarına ( mahkemece verilen ilk kararda hükmedilen asıl alacak dava tarihindeki satış kuru karşılığı belirlendiğinden ve bu yönün taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği de dikkate alınarak) takip tarihinden itibaren sözleşmenin 9. maddesinde ” Kira bedelinin zamanında tamamen veya kısmen ödenmemesi halinde, bu bedellerin tahakkuk tarihi ile ödemenin gerçekleştiği tarih arasında geçen süre için USD bazında yıllık Libor + 2 temerrüt faizi uygulanır ” düzenlemesiyle belirtilen şekilde faize hükmetmek, bununla birlikte TBK’nun 120. maddesi de gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi