Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/4458 E. 2015/5434 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4458
KARAR NO : 2015/5434
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı tarafından 01/10/2003 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 250 TL bedelli kira sözleşmesine dayanılarak, davalı kiracı hakkında 14/08/2014 tarihinde başlatılan icra takibinde; aylık 50 TL’den 01.10.2009-01.09.2010 arası, aylık 100 TL’den 01.10.2010-01.09.2011 arası, aylık 150 TL’den 01.10.2011-01.09.2012 arası, aylık 200 TL’den 01.10.2012-01.09.2013 arası, aylık 250 TL’den 01.10.2013-01.07.2014 arası ve 01.08.2014 için 750 TL olmak üzere 59 aylık kira bedeli olarak toplam 9.250 TL asıl alacak ve 1.415.65 TL işlemiş faiz alacağının tahsili talep edilmiştir. Davalı borçlu borcu bulunmadığını beyanla itiraz etmiştir. Davalı borçlunun itirazının kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemli açılan davada Mahkemece itirazın 3.339,72 TL asıl alacak, 614,84 TL işlemiş faiz yönünden kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan tazminat talebinin reddine ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Otuz günlük ödeme süresi tanınan örnek 13 ödeme emri davalıya 20.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava ise 08.09.2014 tarihinde açılmıştır. İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 315.maddesinde yer alan otuz günlük yasal ödeme süresi dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamaz. Bu nedenlerle mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir.
2-Davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı, davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre red edilen kısım üzerinden davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti ve talep doğrultusunda %20 icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.