YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4158
KARAR NO : 2015/5623
KARAR TARİHİ : 08.06.2015
MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2014
NUMARASI : 2014/435-2014/886
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan bir kısım alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerle ilgili kiralama sözleşmesi bulunduğunu, davalının kira sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım borçlarını ödemediğini belirterek 08.10.2007- 03.06.2009 arası döneme ait 3.318 TL elektrik, 08.10.2007-13.06.2009 arası döneme ait 1.073 TL su, 08.10.2007-02.07.2012 arası döneme ait 7.107 TL ısınma gideri, % 10′ luk kantin kira payı borcundan 25,51 TL kalan ödeme, 2007/2008/2009/2010/2011 yılına ait 5 yıllık toplam 388.64 TL arz bedeli alacaklarının doğuş tarihlerinden itibaren hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı kira akdinden kaynaklanan tüm davalarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, ilk kira sözleşmesini müteakip 2008 ile 2010 yılları arası davaya konu kantini Mayıs 2012 yılına kadar işlettiğini, ödediği bedeller düşüldüğünde davacının talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. HMK’nın 4. maddesinde ” Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler ” düzenlemesiyle sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, yine aynı kanunun 1. maddesinde ” Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir ” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda görev kurallarının yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağı, görevli mahkemenin de Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK’nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.