Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/4080 E. 2015/5930 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4080
KARAR NO : 2015/5930
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralanan taşınmazın yıkılması nedeniyle uğranılan zarar ve kâr kaybı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile müvekkili arasında kira sözleşmesi yapıldığını, ancak davalının işyerini deprem standartlarına uygun bir şekilde yapmadığını, … ilinde meydana gelen depremde de bu dükkanın yıkıldığını ve davacının satışa arz ettiği cep telefonu ve büro malzemelerinin telef olduğunu, bu nedenle davacının uğradığı maddi zararının karşılığı ve henüz kira sözleşmesinin bitimine uzunca bir süre kalmış olmakla oluşan kar kaybı karşılığı olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın deprem nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK 2/1 maddesine göre malvarlığına ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemeleri görev alanı dışında olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Dava, kiralanan taşınmazın yıkılması nedeniyle uğranılan zarar ve kar kaybı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.