Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/3854 E. 2016/773 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3854
KARAR NO : 2016/773
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İşletme ruhsatının devri

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı işletme ruhsatının devri davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, dava konusu rödovans sözleşmesinin 10.maddesinin ifası ile işletme ruhsatının davacıya devredilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı ile ruhsat sahibi davalı arasında 25.02.2009 tarihinde sözleşme ile … ruhsat numaralı … ilçesi … köyü 4. Grup ruhsata sahip 641 hektarlık maden sahasının işletilmesi ile ilgili rödovans anlaşması yapılarak işletme hakkının davacıya devredildiğini, davacının o tarihten dava tarihine kadar işletme ile ilgili çalışmaları yaparak sahada ciddi yatırımlar yaptığı, ruhsat sahibinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ruhsat bedelini de ödediğini, bunun üzerine tarafların 01.04.2011 tarihinde ruhsat sahibinin hiçbir hakkının kalmaması nedeniyle…2. Noterliğinde ikinci bir sözleşme akdedilerek aynı yılın 9. ayının 15’ine kadar ruhsatın bila bedel davacıya veya davacının ortağı olduğu… Madencilik firmasına devretmeyi taahhüt etmesine rağmen davalıların değişik bahanelerle işi sürüncemede bıraktıklarını ve devir yapmak istemediklerini belirterek ruhsatın, 01/04/2011 tarihli sözleşmenin 10. maddesinde belirtildiği şekilde daha önce bedeli ödendiğinden bedelsiz olarak davacıya devrini talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; davalı …’in ruhsat üzerinde resmiyette bir hakkı bulunmadığını, bu nedenle davanın davalı … yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini, Ruhsatın davalı … … adına olduğunu ve satış vs gibi her türlü sözleşmeyi yapma hakkının davalı …’e ait olduğunu, davalı … ile davacı arasında imzalanan 25/02/2009 tarihli sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini ve feshe ilişkin itirazla karşılaşılmadığını, davacının maden sahasını verimli şekilde işletemediği gibi rödovans bedelini de ödemediğini,… 2. Noterliğinde imzalanan 01/04/2011 tarihli sözleşmede ise davacının taraf olmadığını, bu sebeple hak talep edemeyeceğini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 129 (818 sayılı Borçlar Kanununu 111) maddesinde; “Kendi adına sözleşme yapan kişi, sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebilir. Üçüncü kişi veya üçüncü kişiye halef olanlar da, tarafların amacına veya örf ve âdete uygun düştüğü takdirde edimin ifasını isteyebilirler. Bu durumda, üçüncü kişi veya ona halef olanlar bu hakkı kullanmak istediklerini borçluya bildirdikten sonra, alacaklı borçluyu ibra edemeyeceği gibi, borcun nitelik ve kapsamını da değiştiremez.” düzenlemesi getirilmiştir.
Olayımıza gelince; davalılar ile dava dışı …. Şti. arasında 01/04/2011 başlangıç tarihli 10 yıl süreli rödovans sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel hükümler 9.10 maddesinde; “… …. Ltd Şti. veya … 15/09/2011 tarihine kadar ilgili maden sahasının 2. maddede belirtilen işletme ruhsatını devralacakları, ruhsat sahibinin bu devir için herhangi bir bedel talep etmeyeceyi kararlaştırılmıştır. 01/04/2011 tarihli rödovans sözleşmesinde üçüncü kişi davacı yararına bir edim yükümlülüğü konulduğu anlaşılmakla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 129 (818 sayılı Borçlar Kanununu 111) maddesindeki düzenleme de dikkate alınıp davacının talebi bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.