Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/3809 E. 2015/5491 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3809
KARAR NO : 2015/5491
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2013/576-2014/960

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalı kiracı S.. Y..’ın temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılardan kefil S.. Y..’ın temyiz itirazlarına gelince; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.04.2010 başlangıç tarihli ve üç ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini davalı S.. Y.. kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davalı kiracı ve kefil hakkında Nisan/2010’dan Ekim/2011 ayına kadar ödenmeyen kira paralarının tahsili için takip başlatılmıştır. kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Borçlar Kanununun 484 maddesi hükmüne göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekir. Kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami tutarın gösterilmemesi halinde kefalet ancak kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresi için geçerlidir. Öte yandan davalının kefaleti, Borçlar Kanununun 493. maddesi uyarınca sınırlı süreli bir kefalet olup anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere, kefalet süresinin bitimini takip eden bir ay zarfında alacaklı icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını takip etmezse, yahut takibatına uzun müddet ara verirse, kefil kefaletten beri olur. Olayımızda sözleşme süresi 01.07.2010 tarihinde bitmiş olmasına rağmen, icra takibi 12.03.2013 tarihinde başlatılmıştır. Sözü edilen süre hak düşürücü süre olmasına nazaran mahkemece davalı kefil hakkındaki istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kefil hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ;Yukarıda (1) No’lu bentte açıklanan nedenlerle kiracı hakkındaki hükmün ONANMASINA, (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle kefil hakkındaki hükmün BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı S.. Y..’dan alınmasına, 04/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.