YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3785
KARAR NO : 2015/4757
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
MAHKEMESİ : Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2014/285-2015/108
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili müvekkillerine miras yoluyla intikal eden taşınmazda davalının kiracı olarak oturduğunu, davalıya noter kanalıyla gönderilen ihtarname ile 01.04.2014 tarihinden itibaren aylık kiranın 1.000,00 TL olarak ödenmesinin davalıya bildirilmesine rağmen davalının aylık kira bedelini 125,00 TL olarak ödemeye devam ettiğini, 10 yılda yapılan artışın cüzi kaldığını, taşınmazın merkezi konumda olduğunu bildirerek dava konusu yerin özellikleri ve çevre kiralar göz önünde bulundurularak 01.04.2014 tarihinden başlayarak yeni dönem kirasının 1.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili kira bedelinin belirlenmesi davasının yasal olarak yeni kira dönemi başlamadan açılabileceğini, kira artırım davasının açıldığı andan itibaren zamlı kira talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunmuş, ancak 10 yıllık eski kiracı olması, emsal kira bedelleri, kiralanan dükkanın durumu değerlendirilerek mahkemece uygun görülecek yeni kira döneminin başlangıcından itibaren belirlenecek kira artışına rızası olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, davacı taraf 01.04.2014 tarihinde başlayan yeni kira dönemine ilişkin olarak 10.03.2014 tarihinde ihtarname çekmek suretiyle yasal süresi içerisinde ihtar göndermediği, gönderilen ihtarın da davacının talep ettiği yeni kira dönemini kapsamayacağı, sadece 01.04.2015 tarihinden sonraki dönemi kapsayacağı, mahkemenin ise yalnızca davacının talebi ile bağlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TBK’nun 345 maddesinde “Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir. Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.” hükmüne yer verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, TBK’nun 345. maddesi bu tarihten sonra açılacak kira bedelinin tespiti istemlerinde uygulanır.
./..
Olayımıza gelince; Taraflar arasında 01.04.2006 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde artış hükmüne yer verilmemiştir. Bu durumda davacı sözleşmenin yenilendiği 01.04.2014 tarihi için kira bedelinin tespitini talep edebilmesi için, davanın bu dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açılması ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması gerekir.
Süresinde gönderilmiş ihtarname veya açılmış dava da bulunmadığına göre 09.05.2014 tarihinde açılan dava ile 01.04.2014 tarihinde başlayan dönem için kira parasının tespitine karar verilemez.
Ancak, davacı kira tespitinin 01.04.2014 tarihinden itibaren belirlenmesini talep ettiğine göre davanın açıldığı 09.05.2014 tarihinden sonra yargılama sırasında yeni dönemin 01.04.2015 tarihinde başladığı gözönünde bulundurularak, mahkemece bir sonraki dönem için kira parasının tespitini isteyip istemediği hususunun davacı taraftan sorularak, istemesi halinde bir sonraki dönem için kira parasının tespitine karar verilmesi, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilkeler gereğince yargılama yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.