Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/3720 E. 2015/5835 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3720
KARAR NO : 2015/5835
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali isteminin kısmen kabulüne ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile 29.03.2011 tarihinde sözlü sözleşme yaparak kira parasının aylık 175,00-TL olacağı konusunda anlaştıklarını ve aynı tarihte davalının taşınmazı kullanmaya başladığını, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazda bulunduğunu, itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, davacı ile arasında yazılı veya sözlü kira ilişkisi bulunmadığını, şu an oturduğu dava konusu yerin tapuda kaydı olmayıp çatı katı konumunda bulunduğunu ve davacıya bedel ödeyerek satın aldığını savunmuştur. Mahkemece; dava konusu yerin ortak alan niteliğinde olup yasal olarak kiralanmasının veya satılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla taraflar arasında kira sözleşmesi olamayacağı, bu durumda davalının fuzuli işgalci konumunda olduğu gerekçesiyle, davalının sorumlu olduğu ecrimisil borcunun 5.285,00-TL olup davacı payına düşen alacağın 180,84-TL üzerinden itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Kural olarak bir akdin varlığının kanıtlama yükü TMK.nun 6.maddesi uyarınca bunu iddia eden tarafa aittir. Akdin varlığını kanıtlama yükü altında olan taraf bu iddiasını kanıtlamak zorundadır. Olayımızda; taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, davalının aylık 175,00- TL bedelle kiracı olduğunu iddia etmiş, davalı ise taraflar arasında ne yazılı ne de sözlü kira ilişkisinin bulunmadığını savunmuştur. Bu durumda kira ilişkisinin varlığını ve kira miktarını davacının kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamından davacının kira ilişkisini kanıtlayamadığı anlaşılmakta olup bu durum mahkemenin de kabulünde olduğuna göre; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde itirazın kısmen iptaline ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.