Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/3291 E. 2015/5568 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3291
KARAR NO : 2015/5568
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ :. Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında görülen ve 26.12.2011 tarihinde kesinleşen… Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1552-2009/36 E.K sayılı ilamında davacının kiracı olduğu ve davacı kiracı hakkında akte aykırılık nedeniyle tahliye kararı verildiği anlaşılmaktadır.Bu kararla taraflar arasındaki kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. Davalı kiraya veren davacı kiracı hakkında … İcra Müdürlüğünün 2012/4917 Esas nolu dosyasında 25.06.2012 tarihinde başlattığı takip talebi ile 12.700 TL asıl 4.686 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam:17.386 TL’nin tahsilini istemiş, borçlu davacı süresinde ödeme emrine itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin yılın Ocak ve Şubat aylarında dava konusu yerde oturduğunu, yılın kalan aylarında ise kendi köyünde oturduğunu, davalının, eşi ölen müvekkilinin çocukları ile yaşadığı sorunlardan faydalanarak dava konusu taşınmazın arsasının müvekkil tarafından alınıp üzerine iki katlı bir ev yapması ve davalıya teslimi konusunda ve bedelin ise teslim sonucu ödenmesi konusunda şifai olarak anlaştıklarını müvekkilinin evi yapıp davalıya teslim ettiğini, ancak davalının evin borcunu ödemediğini, müvekkilinin çocukları ile yaşadığı sorunlar nedeniyle …a 2004 yılında döndüğünü kendisinin yapıp teslim ettiği evin bodrum katında oturmasını davalıya teklif ettiğini, davalının müvekkilinin çaresizliğinden faydalanarak 3.000 TL aldığını 3.000 TL yettiği müddetçe oturabileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine bodrum katta oturmaya başladığını, davacı kiracı olmasına rağmen müvekkili hakkında meni müdahale davası açıldığını ve müvekkilin tahliyesine karar verildiğini, müvekkilinin 2009 Şubat ayında boşalttığını, kira bedelini peşin ödediğinden ve ödediği bedel kadar kalması gerekirken haksız şekilde evden tahliye edildiğini, ödediği bedel kadar kiralananda oturmadığını alacaklı olduğunu davalıya kira yada başka bir ad altında hiçbir borcu bulunmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve %20 icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davalının müvekkiline ait dava konusu taşınmazda kiracı olarak oturduğunu, kira alacağının tahsili için davacı kiracı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının 2003 yılı kasım ayından 2012 yılı Nisan ayına kadar kesintisiz kiracı
olarak oturduğunu ve takibe konu miktar kadar davalının borcu olduğunu,2012 Nisan ayında tahliye edip anahtarları dahi teslim etmeden bırakıp gittiğini belirterek, davanın reddini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Taraflar arasında kiracılık ilişkisinin varlığı kesin hüküm gereğidir. Uyuşmazlık aylık kiranın ne olduğu konusundadır. Davacı dava dilekçesinde 3.000 TL bedelle yettiği müddetçe oturması konusunda anlaştıklarını iddia etmiş davalı ise aylık kira bedeli konusunda bir beyanda bulunmamıştır. Kesinleşen …Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1552-2009/36 E,K sayılı ilamında harca esas değerinin 10.000 TL olarak gösterilmesi ve vekalet ücretinin bu miktar üzerinden takdir edilmesi 2008 yılı yıllık kirasının bu miktar olduğunu göstermez. Davacı dava dilekçesinde kira bedeline karşı çıktığına göre kira bedelinin kanıtlanması kiraya veren davalı tarafa aittir. Bu nedenle mahkemece davalıya aylık kira bedeli veya yıllık kira bedelinin ne olduğunun açıklattırılması HMK 200 maddesi de nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken deliler hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.