YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/317
KARAR NO : 2015/10219
KARAR TARİHİ : 23.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/742-2014/55
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, menfi-müspet zarar sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesindeki talep ile ıslahen artırılan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, toplam 63.640,00 TL’nin 10.000,00 TL’si için dava tarihi olan 25/09/2007 tarihinden itibaren, kalan 53.640 TL için ıslah tarihi olan 25/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle, davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 25.09.2007 tarihinde açmış olduğu dava ile yapılan ihale sonucu Belediye nikah salonunun fotoğraf ve video çekim işinin 25.03.2005 tarihinden itibaren üç yıl süre ile müvekkiline verildiğini, davalı Belediyenin 18.08.2007 tarihinde yeni bir nikah salonunu hizmete açtığını, ihale edilen eski salonda bu tarihten sonra nikah merasimi yapılmadığı gibi müvekkilinin yüklendiği işi yeni salonda yapmasına da izin verilmediğini belirterek, iş yapamadığı döneme ilişkin menfi ve müspet zararının giderilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece 26.01.2012 tarihinde verilen karar ile 18.08.2007 tarihinden sözleşme süresinin bitim tarihi olan 25.08.2008 tarihine kadar olan süreçte davacının mahrum kaldığı kazanç kaybı olan 574.130,60 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 15.01.2013 tarihli ilamı ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının iş yapamadığı döneme ilişkin müspet zararının hesaplanmasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ve hesaplama yönteminin dosya kapsamına ve sözleşme içeriğine uygun olmadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu bulunmayan sözleşmenin (şartnamenin ) 8. maddesinde kiracının nikah sahiplerine sattığı fotoğraflar karşılığında aldığı ücretin makbuzunu vermek zorunda olduğu, makbuza satılan fotoğrafların boyutları, kaç poz olduğu ve tutarının yazılmasının zorunlu olduğu, makbuzların istenildiğinde denetlenebilmek üzere saklanacağının kararlaştırıldığı, bilirkişi tarafından davaya konu sözleşme döneminde kıyılan nikah sayısı esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması doğru ise de salon kapasitesine göre katılan davetlilerin farazi olarak belli bir oranının fotoğraf ve video çekimi yaptıracağından hareketle hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, mahkemece sözleşmenin (şartnamenin) 8. maddesi hükmü de dikkate alınarak davacının kira akdinin başlangıcından itibaren 18.08.2007 tarihine kadar olan dönemde elde ettiği gelir belirlenerek, uyuşmazlığa konu sözleşme döneminde elde etmesi muhtemel gelirin buna göre tayin ve tespitinin zorunlu olduğu, öte yandan davacının 18.08.2007 tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar olan zararının tespit edilerek hüküm altına alınması gerekirken, dava tarihinden sonraki dönemi de kapsar şekilde alacak hesabı yapılarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava ve ıslah olmak üzere toplam da 63.640 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de bozmadan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kira akdinin başlangıcından, 18.08.2007 tarihine kadar makbuzlar karşılığı 1.158,820,51 TL brüt gelir elde ettiği, bu brüt gelirden bir takım giderler düşülmek suretiyle davacının sözleşmenin başlangıcından 18.08.2007 tarihine kadar 29 aylık dönemde aylık ortalama 22.271,08 TL gelir elde edebileceği belirlendikten sonra bilirkişi tarafından bozma kapsamı dışına çıkılarak nikah töreninde bulunan davetliler için çekilen fotoğraflar nedeniyle elde edilen gelir adı altında bir hesaplama daha yapılmış bu hesaplamada ” Arşiv kayıtları ve makbuzlarla sabit olduğu üzere toplam 1629 adet törenli nikah akdi yapıldığı, sektördeki uygulama ve teamül gereği davetlilere makbuz verilmediği, işin niteliği ve acele yapılıp satılmasının makbuz düzenlemesine imkan vermediği, bu hususun herkes tarafından bilindiği ayrıca davalı belediye tarafından nikaha katılan davetliler için makbuz verilmesi gerektiğine dair sözleşmede herhangi bir düzenleme olmadığı belirtilerek yine bu 29 aylık dönemde aylık 29.336 TL daha bir gelir hesaplanmış ve her iki gelir toplanarak toplam 51.607,08 TL gelir bulunup, 18.08.2007 ile davanın açıldığı tarih olan 25.09.2007 tarihleri arası 37 günlük dönemde toplam 63.640 TL net gelir hesaplanmış mahkemece bu rapor dikkate alınarak hüküm kurulmuştur. Bu durumda Yargıtay Bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereği işlem yapmak ve hüküm vermekle yükümlüdür, çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar, bu nedenle bozma ilamında belirtilen ve bilirkişi tarafından hesaplanan makbuz karşılığı elde edilen gelir olan 22.271,08 TL’nin 37 gün karşılığı tazminat hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.