YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2836
KARAR NO : 2015/3396
KARAR TARİHİ : 06.04.2015
MAHKEMESİ : İnegöl İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2013/483-2014/447
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklının, borçlu davalı hakkında, kira alacağı nedeniyle başlatmış olduğu icra takibine, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece, vergi dairesince verilen cevapta davacı alacaklının takip konusu dönemler olan 2011-2012-2013 yıllarında davaya konu taşınmazı sadece C…D….’a kiraladığını beyan etmiş olduğunun bildirildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 10/04/2014 tarihli cevabi yazısı ekindeki adres değişikliğine ilişkin düzenlenen belge, İnegöl Vergi dairesinin 09/12/2013 tarihinde düzenlemiş olduğu yoklama fişi ve yukarıda belirtilen cevabi yazının IIK’nın 269/c maddesinde sayılan resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne uygun bir belge olarak değerlendirilmesi gerektiği, takip konusu dönemlerde davalının değil dava dışı 3. Kişi C… D…’ın kiracı olduğu gerekçesiyle istemin reddine, davalı yararına % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı vekili, 01.01.2011 başlangıç tarihli, aylık 1.750 TL bedelli, dükkan ve kenar bantlama makinesinin kiralanmasına ilişkin yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak 09.07.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2011 yılı Ocak ayı ile 2013 yılı Haziran ayları arası toplam 55.000 TL kira bedeli ile 8.435,75 TL işlemiş faizin tahsili isteminde bulunmuştur. İhtarlı ödeme emri davalı borçluya 17/07/2013 tarihinde tebliğ edilmiş, takibe yasal süresi içinde itiraz eden borçlu davalı, kira sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ancak kendisinin kiracı olmayıp, davaya konu kiralanan da sigortalı olarak çalıştığını belirterek takibe itiraz etmiştir. İİK 269/2 maddesi gereğince borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır düzenlemesi bulunmaktadır. Düzenlemeye göre taraflar arasındaki kira ilişkisi kesinleşmiştir. Artık borçlu akdi reddetmeyip borcun ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK 269/c maddesinde nitelikleri sayılan belgelerle ispat etmelidir. Ne var ki mahkemece karara esas alınan belgeler İİK 269/c maddesinde nitelikleri sayılan belgelerden değildir. Yukarıda anlatılan nedenlerle davacı alacaklının itirazın kaldırılması istemi hakkında işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK’nın 428 ve İİK’nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.