Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/2619 E. 2015/5932 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2619
KARAR NO : 2015/5932
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava,haklı fesih nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ,davalı ile davacı idare arasında kira sözleşmesi akdedildiğini, davalının taksitleri ödememesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, kira sözleşmesinin 11. maddesi gereğince haklı fesih halinde kiracının cari yıl bir yıllık kira bedeli tutarında tazminat ödeyeceğinin hüküm altına alındığını,bununla ilgili olarak davalıya tebligat gönderildiği, 6.613,00 TL cari yıl tazminatının dava tarihi itibariyle asıl alacağa işlemiş 1.254, 82 TL yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve asıl alacağa 6183 sayılı yasanın 51. maddesinde belirtilen değişik oranlarda gecikme zammı uygulanmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili ,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece ,davalının kira bedeli taksitlerini ödememesi nedeniyle kira sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği, sözleşmenin 11. maddesi gereğince haklı fesih halinde kiracının cari yıl bir yıllık kira bedeli tutarında tazminat ödeyeceğinin hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.585,19 TL kira alacağı ve 261,76 TL gecikme zammı olmak üzere toplamda 6.846,95 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir.
1-Davacının temyizi; 6100 Sayılı HUMK’na 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK’nun 21.07.2004 tarih, 5219 Sayılı Kanunla değişik 427. maddesi ve 5236 Sayılı Kanun’un 19. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun’una eklenen Ek madde 4 uyarınca yeniden değerleme oranına göre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 tarih ve 9-82 esas, 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.890,00 TL’nin altında bulunduğundan hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davalının temyizine gelince;Davacı ile davalı idare arasında, 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre düzenlenen 17.12.2008 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeye konu 1.000 m2 arazi yıllık 6.000,00 TL bedelle, üçer aylık dönemler halinde ödenmek üzere davalıya kiraya verilmiştir.Sözleşmenin 11.maddesinde kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi hallerinde 2886 sayılı Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek kesin teminatının gelir
kaydedileceği ve cari yıl kira bedeli tazminatının tahsil edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı idare,13.01.2011 olur tarihli kararı ile kiralanan taşınmazın birinci yıl iki,üç ve dördüncü taksit ile ikinci yıl bir ,iki ,üç ve dördüncü taksit kira bedellerinin kiracıya yapılan ihtarlara rağmen süresi içerisinde ödenmediği ,sözleşme yapıldıktan sonra kiracının taahhüdünden vazgeçmesi veya şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi nedeniyle düzenlenen kira sözleşmesini tek yanlı feshetmiş,kiracıdan bir yıllık kira bedeli tutarında tazminat alınmasına karar vermiştir. 27.01.2011 tarihli yazı ile de sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle taşınmazın boş olarak teslimi ve 2886 sayılı kanunun 62. maddesine göre kira sözleşmesi fesih edildiğinden cari yıl kira bedeli olan 6.613,00 TL nin tazminat olarak ödenmesi gerektiği davalıya bildirilmiştir.Fesih durumunda davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı idare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 315.maddesinde (818 sayılı BK.nun 260.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir.Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu itibarla feshe dayalı olarak davalıdan tazminat istenemez Bu durumda mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz konusu miktar kesinlik sınırının altında kaldığından davacının temyiz isteminin REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının k