Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/2561 E. 2015/5936 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2561
KARAR NO : 2015/5936
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, akde aykırılık ve fuzul işgal nedeniyle tahliye ve akdin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece davalıların tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … ile müvekkili arasında 15/03/2007 tarihinde kira akdi yapıldığını, davalı şirketin dava konusu işyerini haksız işgal edip kullanmakta olduğunu belirterek davalı … …’ın akde aykırılık nedeniyle tahliyesine ve akdin feshine, davalı … ‘nin fuzuli işgal nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Davalı kiracı… ve …. Şti.’nin taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir.
1- Davalı kiracı …’a yönelik temyiz itirazlarına gelince ; Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Somut olayda; davacı ile davalı … arasında imzalan 01.01.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu betonarme işyerinin kiralandığı hususunda uyuşmazlık yoktur.Davacı 11.07.2014 keşide tarihli ihtarname ile akde aykırılığı davalı …’a bildirerek ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 gün içinde aykırılığın giderilmesini ihtar etmiştir.Yukarıda anlatılan hususlar doğrultusunda konut ve çatılı işyeri olan dava konusu kiralanan taşınmazda kiracıya en az otuz gün süre verilerek aykırılığın giderilmesinin talep edilmesi gerekirken davacı kiraya veren tarafından keşide edilen ihtarname ile akde aykırılığın giderilmesi için 3 gün süre verilmiştir. Bu durumda akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı kiracı yönünden davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.
2-Davalı ….ne yönelik temyiz itirazlarına gelince ; Davalı ..’ın …. ortağı olduğunu ve hisselerini ise davacı … ‘den devraldığını ve ondan sonra anılan kira sözleşmesinin imzalandığını bu nedenle davacının davalı şirketten haberdar olmamasının mümkün olmadığını, kira bedellerinin davalı şirket tarafından davacı banka hesabına ödendiğini ve davacının itiraz etmeden kira bedellerini tahsil ettiğini, davacının ortağı olduğu şirket ile davalı şirketin birlikte davalı olduğu hizmet tespiti davasında davacının haksız kullanımından bahsetmediğini belirterek davacının kira sözleşmesinin başından itibaren davalı şirketin dava konusu taşınmazı kullanımını bildiği ve bu konuda zımni muvafakatı olduğu savunması bulunması karşısında mahkemece davalı şirketçe dayanılan banka hesap hareketlerinin getirtilmesi, davalı şirkete tanık isimlerini bildirmesi için imkan tanınması,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/336 Esas, 2009/310 Esas ve .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/144 Esas sayılı dosyaları da getirtilerek tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davalı şirketin tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.