Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/2515 E. 2015/3312 K. 02.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2515
KARAR NO : 2015/3312
KARAR TARİHİ : 02.04.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2014
NUMARASI : 2014/306-2014/871

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar ve davalı tarafından süresi içinde, duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak kararın icra mahkemesinden verilmiş olması sebebi ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlular tarafından yasal sürede itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, icra inkar tazminatı ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece davalılardan S.. A.. yönünden davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen kaldırılmasına, davalı E.. Ş..nin kiracı sıfatı bulunmadığından bu davalı aleyhine açılan davanın reddine, icra takibinin tüm kiraya verenler tarafından yapılmaması nedeni ile davacıların tahliye taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine karar davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacılar vekilinin tahliye isteminin reddi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Borçlar Kanunu’nun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerekir. Kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.
Olayımıza gelince; Dosya arasında bulunan tapu kaydına göre davaya konu taşınmaz 1/3 er payla davacı alacaklılar R.. H.., S.. H.. ve dava dışı A…S… H… adına kayıtlı olup davacı alacaklılar aynı zamanda kira sözleşmesinde dava dışı olan ve taşınmazda 1/3 pay sahibi A.. S.. H…ile birlikte kiraya veren durumundadırlar. Davacı alacaklılar R.. H.. ve S.. H.. vekili dava dilekçesinde davacıların kiraya veren ve aynı zamanda malik sıfatı bulunduklarını belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. İcra takibinde ve açılan tahliye davasında pay paydaş çoğunluğu sağlandığı halde mahkemece yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar ve davalı vekilinin talepten fazlaya karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklılar tarafından başlatılan icra takibinde her ne kadar 220.000,00 TL kira alacağı ve 72,38 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiş ise de; Dava dilekçesinde alacağın 150.256 TL lik kısmı için itirazın kaldırılmasına, karar verilmesi talep edilmiş olup Mahkemece talep aşılarak takipte istenen alacak miktarının tamamı dava konusu edilmiş gibi davanın kısmen kabulü ile itirazın 166.880,00 TL asıl alacak ile 72,38 TL işlemiş faiz yönünden kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına karar verilen kısım yönünden davacı yararına ve takipte fazla istenen kısım yönünden davalı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi de doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (2) ve (3) No’lu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi