Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/2309 E. 2015/3204 K. 01.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2309
KARAR NO : 2015/3204
KARAR TARİHİ : 01.04.2015

MAHKEMESİ : Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2012/656-2014/690

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, fuzuli işgal, ihtiyaç ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece kira alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, ihtiyaç nedenine dayalı tahliye isteminin reddine, temerrüt nedenine dayalı tahliye talebinin kabulüne, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalılar Mehmet ve Songül’ün tüm, davalı A.. Ü..’nün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı A.. Ü..’nin tahliyeye ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel(istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiralayana götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta göz önünde tutulmalıdır. Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında yıllardır devam eden sözlü kira akdi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından gönderilen 10/08/2012 keşide tarihli ihtarname ile 10.000 Euro kira bedelinin bir ay içerisinde ödenmesi aksi taktirde tahliye davası açılacağı ihtar edilmiş, ihtarname davalı kiracıya 24/08/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı bu ihtarnameye dayanarak verilen 1 aylık sürede kira bedellerinin ödenmediğinden bahisle temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili isteminde bulunmuştur. Davanın hukuksal nedeni TBK.nun 315 maddesine dayalı temerrüt nedeniyle tahliye davası olup davalı Ali’ye gönderilen ihtarnamede 30 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 1 aylık süre verildiğinden ihtar usulüne uygun değildir. Mahkemece davalı Ali yönünden tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) No’lu bentte yazılı nedenlerle alacağa ve Mehmet ve Songül’e yönelik tahliyeye ilişkin hükmün oybirliği ile ONANMASINA, (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca oyçokluğu ile BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılardan Mehmet ve Songül’den alınmasına 01.04.2015 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve temerrüt ihtarının davalı kiracı A.. Ü..’ye tebliğ edildiği 24.08.2012 tarihi gözetildiğinde ihtar ile verilen bir aylık ödeme süresinin 31 güne karşılık geldiği, bu sürenin asgari 30 günlük yasal süreden fazla olduğunun anlaşılmasına göre davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün tümden onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun 2 nolu bentte açıklanan bozma kararına katılamıyorum. 01.04.2015