YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2293
KARAR NO : 2015/11257
KARAR TARİHİ : 21.12.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2014
NUMARASI : 2014/297-2014/712
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının sözlü kira akdine dayalı olarak kiracı olduğundan bahisle .. İcra Müdürlüğünün 2013/30453 esasında 18.12.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 750 TL.den 25 aylık toplam 18.750 TL.nin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalıya 7.1.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı süresinde yaptığı ödeme emrine itirazında ”kiracı olmadığını davacının işçisi olduğunu, 23.7.2007 tarihinden beri hizmet akdine dayalı olarak davacı yanında çalıştığını, aralarında hizmet tesbiti ve iş akdinden kaynaklı tazminat davaları olduğunu, bu davalardan vaz geçirmek için bu takibin yapıldığını belirterek takibe borca ve ferilerine itiraz ettiğini” beyan etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 2011 kasım ayından beri sözlü kira akdine göre kiracı olduğunu, 25 aylık kirayı ödemediğini devamlı ödeyeceğim diye oyaladığını, kira ödemeden oturan davalı hakkında kaymakamlığa şikayette bulunduğunu taşınmazın 30.11.2013 tarihinde terk edildiğini belirterek itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatı istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ise itirazını tekrar eder mahiyette savunmada bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı davalının sözlü kira akdine dayalı kiracı olduğunu iddia etmiş davalı ise kiracılık ilişkisine karşı çıkmıştır. Bu durumda kiracılık ilişkisinin davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Davacı tanık bildirmiş isede HMK 200 md. gereğince yıllık kira miktarına göre tanık dinlenilmesi mümkün olmadığı gibi davalıda tanık dinlemeye muvafakat etmemiştir. Ayrıca davacı vekili 8.7.2014 tarihli dilekçesinde bu konuda yemin deliline de dayanmayacaklarını bildirmiştir. Bu durumda davacı kiracılık ilişkisini kanıtlayamamıştır. O nedenle kiracılık ilişkisi kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.