YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/223
KARAR NO : 2015/1204
KARAR TARİHİ : 11.02.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/10/2014
NUMARASI : 2013/828-2014/987
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılardan Nail tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak kararın icra mahkemesince verilmiş olmasına göre duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesine göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
Öte yandan Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra ilave edilmesine ilişkin 6099 sayılı Kanun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup maddeye ilave edilen bu fıkra hükmüne göre gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür.
Ne var ki tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2.maddesinde belirtilen bu usule uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebligat memurunca tebliğ zarfına yazılması zorunludur.
Olayımızda, davalı N.. Ç..’a kararın Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmişse de tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat yasasının değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan davalının adreste bulunmama sebebi ve adreste komşu imzası ya da imzadan imtinaya ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanununun 21/1.maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece kararın davalı N.. Ç..’a yöntemine uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.