Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/13274 E. 2016/7222 K. 05.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13274
KARAR NO : 2016/7222
KARAR TARİHİ : 05.12.2016

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenmiş 15.04.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak 19.11.2014 tarihinde kiracı hakkında başlatmış olduğu icra takibi ile, 17.01.2013 – 17.11.2014 tarihleri arasındaki 10.300,00 TL kira bedelinin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu 08.12.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile, müvekkilinin son altı aya kadar kiraları alacaklıya elden ödediğini, altı ay önce de müvekkilinin kiraları bankadan ödemek istediğini, ancak alacaklı banka hesap numarası vermeyince müvekkilinin postaneden kapıda ödemeli olarak kira alacağını gönderdiğini, ancak alacaklı kabul etmeyince paranın müvekkiline iade olduğunu, müvekkilinin bu borcu ödememesinde kendi kusuru olmamasına rağmen, 3.000 TL’yi ödeyeceğini bildirerek takibin geri kalan kısmına ve ferilerine itiraz etmiştir. Yani davalı borçlu takibe karşı itirazında, davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine ve borç miktarına karşı çıkmamış, alacaklı görünen şahsa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. İ.İ.K.’nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. İİK.’nun 63. maddesine göre de davalı borçlu itiraz sebeplerini değiştiremez genişletemez. Davalı borçlu az önce değinildiği gibi itirazında kiracılık ilişkisini inkar etmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.