Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/11340 E. 2016/7284 K. 07.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11340
KARAR NO : 2016/7284
KARAR TARİHİ : 07.12.2016

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tesbiti

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, kısmen davanın kabulü ile kira bedelinin 23.04.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yıllık 8.500 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki 23.04.2014 tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinden dava konusu bina çatısının baz istasyonu için kiralandığı anlaşılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.05.1994 gün ve 1994/3-174-336 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, dava konusu taşınmazın niteliği, olayda Borçlar Kanunu’nun adi kiraya ilişkin hükümlerinin mi yoksa konut ve çatılı iş yeri kiralarına ilişkin hükümlerinin mi uygulanacağı yönünden önem taşımaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Kira parası, Borçlar Kanunu’nun 248. (TBK 299) maddesinde yer alan, kira akdinin esaslı unsurlarındandır. Yine, kiralanan taşınmazın, niteliği itibarı ile 6570 sayılı Yasanın uygulama alanı içinde bulunması durumunda (TBK konut ve çatılı işyeri kirası) asıl olan, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesidir. Ancak, kira parasına ilişkin olarak, tarafların ihtilafa düşmeleri halinde sözleşmede doğan bu boşluk, 18/11/1964 tarih 2/4 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca hakim tarafından doldurulur. Borçlar Kanununa tabi olan yerlerde ise, akit kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona erer ve mecurun kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumun da kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece, baz istasyonu kurmak için kiralanan taşınmaz çatılı olmadığından, Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümleri gereğince kira artırımı talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.