Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2015/1058 E. 2015/8035 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1058
KARAR NO : 2015/8035
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2014
NUMARASI : 2014/400-2014/800

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağı, hor kullanma tazminatı ve aidat bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, kira alacağı isteminin kabulüne, hor kullanma tazminatı isteminin kısmen kabulüne ve aidat alacağı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait taşınmazda 20/02/2006 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kira sözleşmesinin sona ermesine 2 ay kala kiralananı tahliye ettiğini ve 3 aylık kira parası ile aidat borçlarını ödemediğini ayrıca kiralanana Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/64 Esas sayılı D.iş dosyasında tespit edilen 2.500 TL zarar verdiğini belirterek 2006 Kasım, Aralık ve 2007 Ocak ayı kira parası 1.650 TL, aidat bedeli 500 TL ve kiralanana verilen zarar miktarı 2.500 TL olmak toplam 4.650 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, kiralananı davacının istemesi nedeniyle 2006 Ekim ayında tahliye ettiğini, kiralananın anahtarını kiralama işini yapan F. Emlak (. T.)’a teslim ettiğini, tahliye tarihine kadar kira borcu ve aidat borcu olmadığını, ayrıca kiralanana zarar da verilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece 1.650 TL kira parasının, 500 TL aidat bedelinin ve 2.289,24 TL zarar miktarının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12/03/2014 tarihli ilamı ile davacının talep ettiği 2006 Kasım, Aralık ve 2007 Ocak ayı kira paralarının tahliyeden önceki kira paraları mı yoksa kira sözleşmesinin tek taraflı fesh edilmesi nedeniyle tazminat alacağı mı olduğunun anlaşılamadığı, bu nedenle Mahkemece öncelikle kiralananın hangi tarihte tahliye edildiği ve davacının talep ettiği 2006 Kasım, Aralık ve 2007 Ocak kirasının kiralananın tahliyesinden önceki dönem kira parası mı yoksa kiralananın tahliyesi nedeniyle tazminat isteğine ilişkin olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre kira alacağı yönünden bir karar verilmesi gerektiği, davacıya hangi aylara ait aidat bedelini ödediği hususu açıklattırılarak, söz konusu ödemelerin yapılıp yapılmadığı, kimin tarafından yapıldığı ve davalının sorumlu olduğu döneme ilişkin olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirtiği, ayrıca bilirkişi tarafından dava konusu edilmeyen farklı hasar kalemleri ilave edilerek ve davacının itiraz etmediği delil tespiti raporundaki hasar bedellerini aşar şekilde hor kullanma tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığı gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin makul süre tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş; davacı vekili bozma ilamı doğrultusunda alınan beyanında, dava konusu edilen Kasım, Aralık 2006 ve Ocak 2007 aylarına ilişkin bedelin, taşınmazın davalı tarafından kira sözleşmesine aykırı olarak erken tahliye edilmesi sebebine dayalı tazminat alacağı olduğunu ifade etmiştir. Mahkemece, taşınmazın kira sözleşmesinin bitiminden önce haksız yere tahliye edilmesinden dolayı 1.657 TL tazminattan davalının sorumlu olduğu belirtilmiş olup bozmaya uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmiştir.
Bozma ilamında, öncelikle taşınmazın hangi tarihte tahliye edildiği ve davacının talep ettiği alacağın kira bedeli mi tazminat istemine mi ilişkin olduğunun değerlendirilmesi belirtildiği halde kiralananın tahliye edildiği tarih tespit edilmemiştir. Bu sebeple mahkemece taşınmazın hangi tarihte tahliye edildiğine ilişkin tarafların tüm delilleri toplanarak kiralananın hangi tarihte tahliye edildiğinin tespiti ile sonuca gidilmelidir. Davaya dayanak kira sözleşmesinin son sayfasına dosyada rastlanmamıştır. Sözleşmenin tamamının getirtilerek sözleşmede kiracıya tek taraflı feshi ihbarla kira sözleşmesini sona erdirme hakkı tanınıp tanınmadığının belirlenmesi, sözleşmede bu konuda bir hüküm varsa tarafların yeniden kiraya verme süresini sözleşmede belirtilen süre ile sınırlandırdığının kabulü gerekir. Sözleşmede bu konuda bir hüküm bulunmaması halinde ise Mahkemece, mahallinde keşif yapılıp, uzman bilirkişi aracılığıyla, kiralananın cinsi, özellikleri, konumu, bu nitelikte bir taşınmaza o bölgede duyulan ihtiyacın derecesi ve somut olaya özgü başka diğer özellikler çerçevesinde, kiralayanın gereken çabayı göstermesi halinde kiralananı aynı koşullarla yeniden hangi süre içerisinde kiraya verebileceği, eş söyleyişle, aynı koşullarla yeniden kiralama için gereken makul sürenin ne olduğu, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla saptanmalıdır. Bundan sonra, davacının talebi de göz önüne alınarak, bilirkişi tarafından bulunan makul sürenin tahliye tarihine eklenmesiyle ulaşılacak tarih belirlenmeli, eğer bu tarih, sözleşmedeki kira süresinin bitiminden öncesine ilişkin ise bu süreyle, sözleşme süresinin bitiminden sonraki bir tarihe ulaşılıyorsa sözleşmenin bitim tarihine kadar geçen dönem için kiracının kira parasından sorumlu tutulması gerektiği kabul edilmeli, bu çerçevede davalı kiracının sorumluluğu belirlenmesi gerekirken mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.