YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1011
KARAR NO : 2015/10461
KARAR TARİHİ : 26.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Fethiye 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2013/453-2014/643
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, iktisap sonucu işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin 404 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazı 30.05.2013 tarihinde satın aldığını, davalıya gönderdiği 18.06.2013 tarihli ihtarname ile taşınmazın 6 ay içinde tahliye edilmesinin istendiğini, ihtarname davalıya 20.06.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini, davaya konu taşınmazın petrol istasyonu alanında olduğunu, müvekkili şirketin de petrol şirketi olup davalının davaya konu taşınmazı boşaltmaması nedeni ile taşınmazda petrol istasyonu açamadığını, belirterek davaya konu taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise taşınmazda müvekkili şirketin santral binasının bulunduğunu, bu santral binasının 15.11.1991 tarihli 49 yıl süreli aylık 1.000,00 TL bedelli sözleşme ile kiralandığını, davaya konu taşınmazın başlangıçta …’a satıldığını daha sonra 30.05.2013 tarihinde davacı şirkete devredildiğini, …’ın Borçlar Kanununun 351. Maddesi gereğince iktisabı takiben 1 ay içinde ihtar çekmesi gerekirken bu süreyi kaçırarak bu kez taşınmazı kendi şirketi olan davacı … devrettiğini, bu durumun Medeni Kanunun 2. Maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına uyulmadığının göstergesi olduğunu, davacının ihtiyaç iddiasında samimi olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerinde iki katlı yığma ahşap çatılı bir adet bina bulunduğu, binanın zemin katında 100 m2 kapalı alanın … A.Ş. tarafından, geri kalan kısmının ise davacı … tarafından kullanıldığı, … tarafından kullanılan alanın yola göre binanın arka tarafında olduğu, imar durum belgesine göre parselin imar plan paftasında akaryakıt satış istasyonu tanımlı olduğu belirtilmiştir.
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.
Olayımıza gelince; Davalı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesine göre davaya konu taşınmaz 15.11.1991 başlangıç tarihli 49 yıl süreli kira sözleşmesi ile, boş betonarme bina olarak santral hizmetlerinde kullanılmak üzere davalıya kiraya verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının taşınmazı boşaltmaması nedeni ile taşınmazda işletmeyi düşündüğü petrol istasyonunu açamadığını belirmiş, davalı ise davacının ihtiyaç iddiasında samimi olmadığını savunmuştur. Yukarıda da açıklandığı üzere işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davasında ihtiyaç iddiasının kanıtlanması gerekir. Mahkemece davacının yapacağı işle ilgili herhangi bir hazırlık faaliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış, ihtiyaç iddiasına ilişkin olarak taraf tanıkları dinlenmemiş davaya konu yerin imar planında akaryakıt satış istasyonu olduğunun belirlenmesi üzerine kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Dava işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemine ilişkin olduğuna göre mahkemece ihtiyaç iddiasına ilişkin olarak tarafların tüm delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.