Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/9569 E. 2015/8848 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9569
KARAR NO : 2015/8848
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2012/931-2014/332

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracı tarafından açılmış, kiralananın bir kısmının yıkılması nedeniyle mahrum kalınan kazanç kaybı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece kazanç kaybına yönelik davanın kabulüne manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına toplanan delillere, delillerin mahkemece tartışılıp karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının kazanç kaybının hesaplanmasına ve süresine ilişkin temyiz itirazına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı ile 1/3/2012 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli yenilenmiş kira sözleşmesiyle 22 yıldır kiracı olduğunu, kira konusu yerin restourant olarak kullanıldığını, alanın, 116 m² kapalı, 66 m² sundurma, 64 m² açık alan olan toplam 246 m² olduğunu, taşınmaz üzerinde hak iddia eden dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından sundurma ve açık alan kısmının yıkıldığını halen sadece kapalı alan üzerinde işletmeye devam ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 50.000,00 TL kazanç kaybı ile yıkım nedeniyle ticari itibarının yok olması karşısında 50.000,00 TL manevi tazminatın yıkım tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.03.2012 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi ile 116 m² kapalı 66 m² sundurma ve 64 m² açık olmak üzere toplam 246 m² alan kiraya verilmiştir. Kiralananın 138 m² kısmı dava dışı belediye tarafından yıkılmıştır. Kiraya veren kiralananı kira sözleşmesindeki amaç doğrultusunda teslim ve kira müddeti boyunca aynı şekilde muhafaza etme yükümlülüğü altındadır. Kiralananın bir kısmı yıkıldığına ve sözleşme fesh edilmediğine göre davacı kiracının yıkılan bölüm nedeniyle uğramış olduğu kazanç kaybını istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yapılan keşif ve dosya kapsamından kiralanan yerin yıkımdan sonra tekrar restore edilerek kalan kısmının işletilmesine devam edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bilirkişi marifeti ile kazanç kaybı hesaplatılmış ise de; yapılan hesaplama Yargıtay denetimine elverişli değildir. Mahkemece davacı şirketin defterleri üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılarak geçmiş dönemlerdeki kazancı gözönüne alınarak ortalama günlük karı bulunmalıdır. Dava konusu işletme yıkımdan sonra yeniden faaliyete geçtiğine göre yıkım tarihinden işletmenin yeniden faaliyete geçmesi için gereken süre uzman bilirkişi marifeti ile belirlenmeli ve bu süre ile sınırlı olmak üzere kazanç kaybına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hiçbir veriye dayanmayan ortalama kazancın dava tarihine kadar hükmedilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.