Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/8941 E. 2015/2160 K. 04.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8941
KARAR NO : 2015/2160
KARAR TARİHİ : 04.03.2015

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralayan tarafından kiracı aleyhine açılan kira bedelinin tespiti ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 144.222,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000,00 TL.için dava tarihinden 134.222,00 TL için ise ıslah tarihi olan 11.03.2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hissedarı olduğu Kocaeli ili, Çiftlik mah, 488 ada, 2 parsel de bulunan taşınmazdan kaynaklanan kira alacağının kendisine ödenmediğini, aylık kira tutarı üzerinde taraflar arasında ihtilafa düşüldüğünü, davalı şirketin aylık kira bedelini 500,00 TL üzerinden hesap ederek 6.000,00 TL arsa kira bedeli açıklamalı ödemeyi müvekkili adına yatırdığını, müvekkilin yatırılan bu parayı kabul etmediğini, hesaptan da almadığını, 12,503 m2 arsadan 1/4′ ü paya sahip müvekkiline ayda 500,00 TL gibi çok ciddi olmayan bir bedeli kendisine takdir ederek müvekkilini zarara uğrattığını, öncelikle ihtilaf bulunan kira bedelinin protokol tarihi olan 23.01.2011 tarihinden itibaren tespitine, tespit ile ortaya çıkacak olan kira alacağının 23.01.2011 tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, aralarındaki sözlü anlaşmaya göre davacının hissesine düşen aylık kira bedelinin 500,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin davacının hissesine düşen 2011 yılı kira bedelini davacının banka hesabına 6.000,00 TL olarak ödediğini, davacının 23.01.2011 tarihinde aralarında yapmış oldukları protokol ile davalı şirketin ortaklığından ayrıldığını, her ne kadar protokolde kira bedeli belirtilmemiş olsa da davacının 1/4 olan hissesine düşen aylık kira bedelinin 5 yıl süre ile aylık 500,00 TL olacağı yönünde sözlü olarak anlaşma sağlandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte istenen 10.000,00 TL kira bedelinin emsal kira bedellerine göre çok fazla olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Kira tespit kararlarının asıl amacı sadece kira sözleşmesinin ücret unsurunu belirlemekten ibarettir. Buna göre kira tespit davasına ilişkin ilamda hem tespit, hemde tespit edilen kira parasının tahsili talep edilemez. Çünkü tespit edilen kira alacağının talep edilebilmesi için ifa zamanının gelmiş olması gerekir. İfa zamanı için alacağın muaccel olması başka bir deyişle alacaklının edayı takip ve bu sebeple borçluyu dava edebileceği zamanın gelmiş olmasına bağlıdır. 7.7.1965 gün ve 5/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere tespit edilen kira farkının mahkemede dava edilebilir veya icrada takip edilebilir hale gelmesi için miktarının kesin olarak belli olması gerekir. Bu belirlilik ise ancak tespite ilişkin kararın kesinleşmesi ile oluşabilir. Mahkemece; aylık kiranın tespiti konusunda usulüne uygun bir hüküm kurulmadan alacağın tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda öncelikle kira bedelinin tespiti konusunda bir hüküm kurulması, kira bedelinin tespiti kararının kesinleşmesinden sonra alacak davası açılarak veya icra takibi yapılarak kira alacağının tahsilinin istenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.