Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/8828 E. 2014/10467 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8828
KARAR NO : 2014/10467
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava tahliye taahhüdü ve süre bitimine dayalı olarak icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve taşınmazın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 17.10.2010 tanzim tarihli adi yazılı taahhütname ile taşınmazı 30.03.2014 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, davalının taşınmazı tahliye etmemesi üzerine, … 1. İcra Müdürlüğünün 2014/8837 esas takip sayılı dosyasında davalı hakkında tahliye taahhüdüne ve sözleşmeye dayalı olarak tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, ancak davalının tahliye emrine yasal süresi içinde itiraz ederek; tahliye taahhüdündeki tarihi kabul etmediğini, sözleşme yapılırken taahhüdün zorla imzalatıldığını, ayrıca sözleşmenin 11. Maddesi gereği taraflar 1 ay önceden tahliye iradesini yazılı olarak bildirmedikleri için sözleşmenin yenilendiğini bildirmesi üzerine icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasına ve davalının 16990 ada 10 nolu parselden tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, taahhüdün baskı altında imzalatıldığını, tarihlerin sonradan doldurulduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamında bulunan ve davaya dayanak olarak gösterilen 01.04.2010 başlangıç tarihli 4 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralayanlar …, … … mahallesi … mevkiinde bulunan … Ada … parsel sayılı, … …’nin ise aynı ada … parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazlarını inşaat malzemesi ardiyesi olarak kullanılmak üzere kiracı …’ ya kiraya verdiği, davalı tarafın da 17.11.2010 tarihinde düzenlenen tahliye taahhütnamesi ile dava konusu taşınmazları 30.03.2014 tarihinde tahliye edeceğini bildirerek tahliye taahhütnamesi verdiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 11. maddesinde, sözleşmenin sona ermesinden 1 ay önce taraflar yazılı olarak ihtarda bulunmadıkları taktirde sözleşmenin 1 yıl daha uzamış ve yenilenmiş olacağı kararlaştırılmıştır. Kiralayanlardan … kendisine ait … parsel sayılı taşınmazın süre bitimi ve tahliye taahhütnamesine dayanarak 25.04.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile tahliyesini istemiştir. Davalı vekili adi yazılı nitelikteki tahliye taahhütnamesindeki tarihi kabul etmediğini, sözleşmeye göre 1 ay önce tarafların ihtarda bulunmadıkları takdirde sözleşmenin aynı şartlarda uzadığını bildirmiştir.
Kiralanan taşınmaz etrafı tel örgü ile çevrili arsa niteliğinde olup, inşaat malzemesi ardiyası olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiştir. Bu haliyle kiralananın Türk Borçlar Kanunu’nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nitelikteki taşınmazlar hakkında kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 352/1 maddesinde tarif edilen tahliye taahhüdüne dayanılarak tahliye istenemez ise de; Türk Borçlar Kanunu’nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi taşınmazlar hakkında düzenlenen tahliye taahhüdü kira süresinin sonunu belirleme açısından geçerlidir. Taraflar arasında düzenlenen 01.04.2010 başlangıç tarihli dört yıl süreli kira sözleşmesinin bitim tarihi gözetilerek taahhütte bulunulmuştur. Davacı kiralayan esasen sözleşme bitimine dayanarak da tahliye istemiş olup sözleşmenin 11. maddesinde kararlaştırılan 1 aylık ihbar koşuluna uyulmadığından sözleşme 1 yıl süre ile uzamış sayılır. Bu durumda yapılan takip süresinde bulunmadığından istemin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, mahkeme kararı redde ilişkin olduğundan bu hususta yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.