Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/8713 E. 2015/5645 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8713
KARAR NO : 2015/5645
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2014
NUMARASI : 2012/358-2014/785

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve tazminat davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, hor kullanma tazminatı ile elektrik, su, ortak gider, kira ve tamir süresi kira bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı Fevzi hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar Mustafa ve İsmet vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 01.01.2010 tarihli, iki yıl müddetli, aylık 3.500 TL bedelli, kiracısının davalı Mustafa, müteselsil kefilin davalı İsmet olduğu kira sözleşmesine dayanarak 28.03.2012 tarihinde açtığı dava ile davalı kiracının kiralanana hasar verdiğini ve tespit yaptırdıklarını belirterek 4.310 TL hor kullanma bedeli, 03.02.2012 tarihli protokole göre 2012 yılı Ocak ve Şubat aylar 5.500 TL’den 11.000 TL kira parası, tamir süresi olarak Mart ayı 5.500 TL kira parası, 300 TL ortak gider, 743 TL su parası, 3.800 TL elektrik borcu, 687 TL tespit gideri, iş yeri temizliği için 1.100 TL, davalı kiracının tahliyeden sonra dükkanın önündeki demir profili söktürmesi nedeniyle bedeli olan 3.500 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Fevzi sözleşmenin tarafı ve kefili olmadığından hakkında açılan davanın reddini savunmuş, davalı kiracı Mustafa vekili sözleşmede kira bedelinin 3.500 TL olarak kararlaştırıldığını, istem gibi 5.500 TL olmadığını, davalının elektrik, su ve aidat gideri borcu bulunmadığını, kiralananda hasar meydana gelmediğini, davalının kiralanana fayans yaptığını, depozitonun mahsubunun gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş, davalı kefil İsmet de aynı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davalının kiralananı 02/03/2012 tarihinde icra kanalıyla tahliye ettiği belirtilerek 11.000,00 TL kira bedeli, 4.310.00 TL hasar bedeli, 3.485,32 TL elektrik bedeli, 195,65 TL su bedeli olmak üzere toplam 18.990,97 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Mustafa ve İsmet’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı Fevzi aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Mustafa ve İsmet vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı kiracının hor kullanma tazminatı ile ilgili verilen hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı kiracının depozitonun mahsubuna ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Taraflar arasındaki 01.01.2010 tarihli sözleşmenin özel şartlar 9. maddesinde davalı kiracının 7.000 TL depozito verdiği belirlenmiş olup, kiralananın da 02.03.2012 tarihinde icra marifetiyle tahliye edildiği sabit olduğuna göre depozito bedelinin istem olduğu halde toplam alacaktan mahsup edilmemesi doğru değildir.
3- Davalı kiracının kira bedeline ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;
Taraflar arasındaki 01.01.2010 başlangıç tarihli ve iki yıl müddetli kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 3.500 TL belirlenmiş olup, özel şartlar 6. maddesinde kira bedelinin kontrat bitiminde % 15 oranında arttırılacağı düzenlemesi bulunmaktadır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı vekili, davalılardan Fevzi ile yapılmış 03.02.2012 tarihli protokole göre 2012 yılının Ocak ve Şubat ayları kira bedellerini aylık 5.500 TL’den ödenmesini istemiştir. Davalı Fevzi bu protokolü kiracı Mustafa adına vekaleten imzalamış ise de; Davalı Fevzi’nin, davalı kiracı Mustafa’nın vekili olduğunu gösteren her hangi bir vekaletname dosya arasında bulunmamaktadır. Davalı Fevzi’nin sözleşmenin tarafı olmadığı mahkemenin de kabulünde olduğuna göre 2012 yılının Ocak ve Şubat ayları kira bedellerinin sözleşmedeki artış şartına uygun olarak belirlenip davalı kiracıdan tahsili gerekirken geçerliliği bulunmayan protokolde belirlenen bedeller üzerinden tahsiline karar verilmesi doğru değildir.
4- Davalı kiracının elektrik ve su bedellerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı Kiraya verenin ödenmeyen elektrik ve su bedellerini kiracıdan isteyebilmesi için öncelikle ödemesi gerekir. Dosya içerisindeki elektrik ve su idaresinin borç döküm listesinden mahkemenin kabul ettiği 3.485 TL elektrik bedelinin 26.04.2012 tarihinde ödendiği, yine mahkemenin kabul ettiği 195 TL su giderinin 06.03.2012 tarihinde ödendiği anlaşılmakta ise de; Bu bedellerin kimin tarafından yatırıldığına dair dosya içerisinde ödeme makbuzu bulunmamaktadır. Bu durumda taraflardan, belirtilen ödemelere ait ödeme makbuzları sorulup ödemelerin kim tarafından yapıldığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik araştırmayla hüküm kurulması hatalı olmuştur.
5- Davalı kefilin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Davalı İsmet davaya konu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Sözleşmenin özel şartlar 16. maddesinde kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaleti devam eder düzenlemesi bulunmakta ise de; Kural olarak müteselsil kefilin sorumluluğu kira sözleşmesinde belirlenen süre ve miktar için geçerlidir. Yenilenen dönemlerde de kefilin sorumlu tutulabilmesi için kefalet süresi ile kefil olunan miktarın açıkça kararlaştırılması gerekmektedir. Davacının dayandığı kira sözleşmesin göre kefilin sorumluluğu sözleşmede belirlenen süre ve miktarla sınırlı olduğuna, yenilenen süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre, yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru değildir. Bu nedenle mahkemece, kefilin sorumluluk süresi dışında olan 2012 yılının Ocak ve Şubat ayları kira paraları yönünden kefilin sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi hor kullanma tazminatından da kefilin sorumlu tutulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kiracının hor kullanma tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı kiracının, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kefilin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.