YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8630
KARAR NO : 2015/3221
KARAR TARİHİ : 01.04.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/923-2014/185
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı fazla ödenen kira bedelinin istirdatı ve kesin teminat tutarının tahsili davasına dair karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, fazla ödenen kira bedelinin istirdatı ve kesin teminat tutarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait taşınmazı 27/08/2009 tarihinde kiraladığını, taşınmazın kira sözleşmesinde yazdığı gibi 609 m² olmayıp, fiilen kullandığı ve teslim edilen alanın 351,29 m² olduğunu, müvekkilinin İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 esas sayılı dosyası ile, müvekkili şirketin bugüne kadar fazladan ödediği kira bedelinin tespiti ve bundan sonra ödenecek kiraların da m² ölçüsünde indirilmesi talepli dava açıldığını, bu dava devam ederken müvekkilinin 09/02/2012 tarihinde dava konusu yerden tahliye edildiğini, İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 esas sayılı dosyasında, dilekçelerini ıslah ederek, 1.000 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalı idareye fazladan ödenen miktarın toplam bakiye tutarının 158.674,16 olduğunu, ayrıca İhale Kanunu gereğince 8.715 TL kesin teminat ve ferileriyle birlikte toplam 9.520,00 TL’nin davalının hesabına yatırıldığını, kesin teminatın taşınmaz tahliye edilmesine rağmen iade edilmediğini belirterek müvekkilinin dava konusu taşınmazda kiracı olduğu 27/08/2009- 09/02/2012 tarihleri arasında fazla ödenen kira bedelinin tespitini, fazla ödenen 156.344,87 TL alacakları ve 9.520,00 TL teminat ve depozito bedeli toplam 165.864,87 TL’den, İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada 1.000 TL’lik belirsiz alacak davacı açıldığından bakiye 164.864,87 TL’nin reeskont faizi ve avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 52.213,12 TL alacağın davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
1-Davacı vekilinin kesin teminat tutarının tahsili istemine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde, istirdat talebi ile birlikte 9.520,00 TL kesin teminat tutarının davalı kiraya verenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Açılan bu davaya ilişkin olarak Mahkemece her hangi bir değerlendirme yapılmamış ve hüküm verilmemiştir. HMK’nun 297.maddesi uyarınca hakim talep sonucunun her biri hakkında hüküm vermek zorundadır. Davacının kesin teminat bedeline yönelik istemi hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru değildir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarını gelince;
Davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 esas sayılı dosyası ile, müvekkili şirketin bugüne kadar fazladan ödediği kira bedelinin tespiti ve bundan sonra ödenecek kiraların da m² ölçüsünde indirilmesi talepli dava açıldığını, davanın ıslah edilerek 1.000 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir. İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 esas, 2013/415 karar sayılı dosyasında; davacının alacağının 152.213,12 TL olduğunun tespitine, 1.000 TL alacağın tahsiline karar verildiği ancak hüküm kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı tarafından açılan İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/480 esas, 2013/415 karar sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının hükmedilen alacağa işleyecek faiz türü ve faiz başlangıç tarihine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 01/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.