YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8190
KARAR NO : 2015/4725
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2014
NUMARASI : 2012/68-2014/441
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.250 TL üzerinden davalı kiracının itirazının iptaline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 01.09.2009 tarihli sözlü kira ilişkisine dayanarak, 17.10.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 650 TL den, 2011 yılı Mart ayı ile 2011 yılı Ağustos ayları arası toplam 3.900 TL kira parasının tahsili isteminde bulunmuş, davalı süresinde yaptığı itirazında 2011 yılı Mart ayı kirasını yatırdığını ve bu ay sonunda kiralananı tahliye ettiğini bildirmiştir. Mahkemece davalı tarafından Mart ayı kira bedeli ödendiğinden diğer aylar bakımından davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasında kira ilişkisi ve bedel konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracı taşınmazı 2011 yılı Mart ayı sonunda tahliye ettiğini bildirmiş ise de bu savunmasını yazılı delillerle ispatlayamamıştır. Davacı vekili 06.11.2012 tarihli beyan dilekçesi ile davalı kiracının mecuru Mayıs 2011 sonu itibari ile tahliye ettiğini, buna muvafakatlarının olmadığını, davacı kiraya verenin erken tahliye neticesinde kira döneminin bitim tarihine kadar mecuru yeniden kiraya veremediğini ve kira alacağından mahrum kalarak zarara uğradığını bildirmiştir. Bu açıklamalardan davacı kiraya verenin dönem sonuna kadar kira bedellerinin tahsilini istediği anlaşılmaktadır. Davalı kiracı, süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte Borçlar Kanunun 96. (TBK 112.) maddesi göndermesi ile aynı kanunun 44. (TBK 52.) maddesi uyarınca, davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasının önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Aksi takdirde hakim tarafından tenkise tabi tutulur. Bunun için mahkemece yerinde uzman bilirkişi ile keşif yapılarak kiralananın aynı koşullarda ne kadar sürede kiraya verileceğinin tespit edilmesi, kiracının sorumlu olacağı makul süre belirlenerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Bu durumda davacı vekilinin tahliye tarihi olarak bildirdiği 2011 yılı Mayıs ayı sonundan itibaren bilirkişi marifetiyle makul süre kirası belirlenip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
./..
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.