YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7639
KARAR NO : 2015/4698
KARAR TARİHİ : 11.05.2015
MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2012/153-2013/132
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalılardan D.. B.. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava,maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece,davalı M.. E.. K.. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 31.000,00 TL gelir kaybı, 21.732,10 TL mecura yapılan faydalı ve zorunlu masraf tazminatının, 2.500,00 TL manevi tazminatın Davalı D.. B..ndan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı belediyeye ait çay bahçesini 06.05.1987 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, davalı belediyenin “sahil yürüyüş projesi” uyarınca çevre düzenlemesi yapacağı ve işin bitiminde aynı şartlarla yeri teslim edeceğini taahhüt etmesi sonucu mecuru boşalttığını, mecura tarafından yaptırılan taş duvar, kapalı oturma alanı, mutfak, lavabo WC ile bunların devamı eklentilerin davalı tarafından yıkıldığını, yol ve çevre düzenlemesi bitiminde sözleşme gereği işyerinin teslimini istemiş ise de bu talebinin yerine getirilmediğini, bunun üzerine Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/95 esas, 2003/22 karar sayılı ilamı ile büfenin teslimine karar verildiğini, ancak bu arada davalı tarafından işyerinin ihale ile 3. kişilere kiralandığını, Muğla İdare Mahkemesi’nde açmış olduğu dava ile ihale işleminin iptaline karar verildiğini, ilam gereğince işyerini 24.05.2004 tarihinde teslim aldığını, ancak daha sonra da yasal belgelere rağmen işyerinin mühürlenerek kapatıldığını, İdare Mahkemesinin 28.7.2004 tarihli yürütmeyi durdurma kararı üzerine tekrar işletmenin açıldığını, bu durumdan Belediye başkanı olan diğer davalı E.. K..’nun da sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere işyerinin yıkımı ve gelir kaybı olarak 30.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini ıslah ile 18.01.2010 tarihli dilekçesi ile 55.254,67 TL maddi tazminatın tahsili olarak yükseltmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı M.. E.. K.. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 31.000,00 TL gelir kaybı , 21.732,10 TL mecura yapılan faydalı ve zorunlu masraf tazminatının, 2.500,00 TL manevi tazminatın davalı D.. B..ndan tahsiline karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına,gider kaybı ve manevi tazminata yönelik hükmün Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2010/10589 Esas,2011/2125 Karar sayılı bozma ilamı ile kesinleşmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
./..
2-Davalı vekilinin faydalı ve zorunlu masraflara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece her ne kadar bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme bozma ilamına uygun olmadığı gibi hüküm kurmaya elverişli değildir. Taraflarca inkar edilmeyen kira sözleşmesi 10. maddesinde Kiracının kiralanan yerin içinde ve dışında yaptıracağı tezyinat masraflarının tamamen kendisine ait olacağı ve mukavele müddeti bittiğinde hiç bir gûna bedel ve masraf ve tazminat istemeğe hakkı olmamak üzere gayri menkul inşaatın cümlesinin kiraya verenin olacağı düzenlenmiştir.Buna göre davacı tezyinat masrafları dışında kalan faydalı ve zorunlu imalat bedellerini isteyebilir.Bu nedenle öncelikle, alanında uzman bilirkişiden rapor alınarak, davaya konu taşınmazda yaptırılan iyileştirmelerden hangilerinin faydalı ve zorunlu imalat olduğu belirlenmeli ve bu imalatların imalat tarihi itibariyle değerlerinden yıpranma payı düşültükten sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.