Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/5655 E. 2015/195 K. 14.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5655
KARAR NO : 2015/195
KARAR TARİHİ : 14.01.2015

MAHKEMESİ : Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2012/1136-2013/474

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kiracılığın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu taşınmazın 29/05/2002 tarihinde yapılan ihale sonucunda 2886 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davacı tarafa kiralandığı ve kira sözleşmesinin müteaddid defalar yenilendiği, en son 2011-2012 dönemine ait 13/06/2011 tarihli kira sözleşmesi ile kira sözleşmesinin 28/05/2012 tarihine kadar devam etmesine karar verildiği,30/04/2012 tarihli yazı ile dava konusu taşınmazın 10 yıldan bu yana davacı tarafça kiracı sıfatı ile işletildiğinden ve 2886 sayılı Yasanın 64. maddesi gereğince 10 yıldan fazla süre ile aynı kişiye kiraya verilemeyeceğinden bahisle müvekkilinden dava konusu taşınmazın tahliyesinin talep edildiğini, kiralananın 6570 sayılı yasa hükümlerine tabi olduğunu belirterek müvekkilinin kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisinin 2886 sayılı Yasa hükümlerine göre kurulduğu, 2886 sayılı Yasanın 64. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın 10 yıldan fazla süre ile davacı tarafça kiralanamayacağı ve söz konusu 10 yıllık sürenin de 28/05/2012 tarihinde sona erdiği, kira sözleşmesinin sona ermesi ile dava konusu taşınmazın tahliyesinin talep edilebileceği ve davacının kiracılık sıfatının son bulduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu Kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez.
Somut olayda; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 13/06/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Söz konusu kira sözleşmesinde kiralayan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olup ayrı bir kamu tüzel kişiliğidir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesindeki düzenleme devletin özel mülkiyetinde ya da devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine tahliyesini sağlamaya ilişkin bir düzenlemedir. 2886 Sayılı Kanunun 75. maddesi tahliye yönünden münhasıran “Hazine” tarafından kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanmakta iken 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 15/p-3 maddesi hükmüyle 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre kiraya verilen Belediye taşınmazları ve 5538 Sayılı Yasanın 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ile son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malları hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Belirtilen kurumlar dışındaki diğer kamu kuruluşları, taşınmazlarını 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya vermiş olsalar bile bu kanunun 75. maddesine dayanarak süre bitimi sebebiyle idareye ya da mahkemeye başvurmak suretiyle kiralananın tahliyesini sağlayamazlar. Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kuruluşlarına ait kiralanan taşınmaz 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları hükümlerine tabi bir yer ise, kiraya verme 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununa tabi olsa da bu taşınmazlar hakkında da Türk Borçlar Kanunu’nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşme süre sonunda Türk Borçlar Kanunu’nun 347/1. maddesi uyarınca kiracı tarafından feshedilmedikçe aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılacağından ancak Türk Borçlar Kanunu’nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin tahliye sebeplerine dayanılmak koşuluyla kiralanan taşınmazların tahliyeleri sağlanabilir. Kiralanan taşınmaz Konut ve Çatılı İşyerleri Kirasına tabi olup 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda fesih ve tahliye sebepleri sınırlı şekilde gösterilmiş olup, kiraya verenin bu sebeplerden birine dayanmadan tek yanlı olarak sözleşmeyi feshedip tahliye isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı kiracının taşınmazdaki kiracılığı devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.