Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2014/4448 E. 2015/109 K. 13.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4448
KARAR NO : 2015/109
KARAR TARİHİ : 13.01.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2013/367-2013/843

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, 15.752 TL maddi tazminatın tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 13.045 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2010 başlangıç tarihli ve ilk dönem için onbir ay, yenilenen dönemler için oniki ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile tapuda konut olarak görünen
kiralanan, iş yeri olarak kullanılması için davacı kiracıya kiralanmıştır. Kiracılık süreci içinde … Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği 03.12.2012 tarihli iş yeri tespit belgesine göre, sözleşme konusu kiralanan için iş yeri ruhsat müracaatında bulunulduğunun tespit edilmesi nedeniyle davacıya on gün süre tanınarak bu konudaki eksikliğin giderilmesi istenmiştir. Bunun üzerine, davacı kiracı 02.12.2012 keşide ve 29.12.2012 tebliğ tarihli ihtarnamesi ile davalı kiraya verene kiralananın iş yeri olarak kullanılabilmesi için taşınmazın diğer kat maliklerinin onayının alınmasının gerekmesine karşın davalının bu hususun yerine getirilemeyeceğini bildirmesi nedeniyle kiralananın kullanmaya elverişli şekilde teslim etmek yükümlülüğünün ihlal edildiğini, var olan durumun kendisine sözleşmeyi feshetme hakkı verdiğini, otuz gün içinde gereken onayın alınmaması durumunda akdin feshedilerek, uğranılan zararların isteneceğini bildirmiştir. Peşi sıra da kiralananı 10.03.2013 tarihli tutanak ile tahliye ederek, davalı kiraya verene teslim etmiştir. 03.05.2013 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile de, davalı tarafından kira sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle maruz kaldığını iddia ettiği zararların tazminini talep etmiştir. Kiralananda toptan kumaş ticareti yapmayı amaçlayan davacı kiracı şirket Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereği basiretli bir tacir gibi davranmak zorundadır. Tapuda konut olarak kayıtlı bulunan taşınmazı kiralarken burada amaçladığı faaliyette bulunabilmesi için 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu gereği, diğer kat maliklerinin onayının alınması gerektiğini bilmek durumundadır. Bununla birlikte söz konusu onay alınmadan kira sözleşmesi düzenlediği gibi, sözleşmede de bu onayın alınması konusunda davalı kiraya verene bir yükümlülük getirilmemiştir. Sözleşme başlangıcından itibaren kiralananda faaliyetini devam ettirip, belediyece tespit tutanağı tanzim edilinceye kadar, kira sözleşmesinde kararlaştırılan kira süresini aşkın şekilde taşınmazı tasarrufunda bulundurmuş ve bu süreç içinde davalıdan da kat maliklerinin onayını almasını talep etmemiştir. Davalının 18.12.2012 keşide ve 20.12.2012 tebliğ tarihli ihtarnamesi ile kat maliklerinin her birini bularak onay almasının
mümkün olmadığını bildirmesi üzerine de sözleşmeyi feshederek, kiralananın tahliyesi yoluna gitmiştir. Öte yandan, mahkemenin menfi zarar olarak hüküm altına aldığı kalemler, davacının ruhsat başvurusu için yaptığı harcamalar, ihtarname giderleri ve yeni kiraladığı iş yerine taşınma masrafları olup, söz konusu alacakların menfi zarar kapsamında talep edilmesi de mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.